Röportajlar

Yeni teklisi “Yaşadığın Gerçek”i dinleyicilerle buluşturan grup Çiçek Dürbünü ile bir röportaj…

2022 ile birlikte dikkat çekmeye başlayan yeni alternatif müzik gruplarından biri de, ilk EP çalışması “Alem Yitip Gitmeden” ile kısa sürede dinleyicilerin beğenisini kazanan Çiçek Dürbünü olmuştu. Geçtiğimiz günlerde Burusvilis Company etiketiyle yeni teklisi “Yaşadığın Gerçek”ı dinleyicilerle buluşturan Çiçek Dürbünü grubuyla Bi’Kuble için; müzik yolculuklarını, yeni teklilerini, aldıkları geri dönüşleri ve gelecek çalışmalarını konuştuk.

Öncelikle yollarınız nasıl kesişti ve Çiçek Dürbünü grubunun oluşum süreci nasıl gelişti?

Arkadaş Can Yıldırım (vokal): Selamlar ben Arkadaş Can Yıldırım, Çiçek Dürbünü’nün vokaliyim. Yaklaşık olarak 15 senedir müzikle ilgileniyorum. 2020 senesine kadar farklı tarzlarda birçok grupla çalıştım. Ve 2020 itibarıyla da çocuklarla tanışıp grubu kurduk. Müzik bizim için yaşam kaynağı diyebiliriz.

Kerem Küçükyurt (davul): Merhaba ben Kerem Küçükkurt, Çiçek Dürbünü’nün en yeni üyesiyim. Daha önce Gökhan (Gitar) ile tanışıyorduk ve bir müzik projesi fikrimiz vardı. Daha sonra Umut’un (Davul) taşınması sebebiyle grubun yeni davulcusu olarak Gökhan’ın önerisiyle gruba dahil oldum, iyi ki de olmuşum. Beste ve kayıt sürecinde çok eğleniyorum genel olarak da bu samimiyet ve arkadaşlık korunduğu zaman işler hep daha iyiye gidiyor.

Berk Ergün (gitar ve klavye): 1996 istanbul Beyoğlu doğumluyum. Çocukluğumdan beri müziğin içindeyim ilk enstrümanım mızıkaydı ve sonra gitarla devam ettim. Grupta gitar ve klavye çalıyorum. 2020 yılından bugüne kadar arkadaşlarımla beraber Çiçek Dürbünü grubunda keyifli şeyler pişiriyoruz.

Gökhan Manav (gitar): Merhaba ben Gökhan Manav, Çiçek Dürbünü’nde gitar çalıyorum ve North İstanbul Müzik Stüdyoları’nda çalışıyorum. Küçüklüğümden beri seslere ekstra ilgisi olan birisiyim. Gitar çalmaya da başlayalı 18-19 sene olmuştur muhtemelen. Bu süreç içerisinde müziğin diğer alanlarına da merak sarıp daha da artan bir tutku ile müziğe devam ediyorum.

Enis Ahren (bas gitar): Ben Enis Ahren, bas gitar çalıyorum. Uzun zamandır birçok ekiple, farklı türler çalma şansım oldu. Ancak şu an kendimi çok daha iyi ifade edebildiğim bir ekiple çalıştığımı için şanslı hissediyorum.

Berk Ergün: Umut (Davul) ile 1999 senesinden beri arkadaşız zaten, 2015’ten beri çeşitli kişilerle müzik yaptığımız projelerimiz oldu. 2018 senesinde yine bu şekilde bir araya gelmiş bir ekipte Enis Ahren (bas gitar) ile abimin komşusu olma vesilesiyle tanıştık ve müzik yapmaya başladık, pandemiye kadar üçümüz (Berk, Enis, Umut) bir arada farklı ekiplerle müzik yapmaya devam ettik, 2019 civarı Faruk (klavye) ile tanıştık. 2020 itibariyle yine daha önce sahne yaptığımız bir mekandan tanıştığımız arkadaşlarımız aracılığıyla bu sefer Arkadaş (vokal) ile tanıştık, birkaç provanın akabinde kendi işlerimizi üretme hissi baskın gelince yarı sancılı bir isim seçme sürecinin ardından Çiçek Dürbünü ekibi kurulmuş oldu. Pandemi süresince yaptığımız stüdyo provalarının ardından 4 şarkı bestelemiştik ki bunların üçünü Alem Yitip Gitmeden isimli EP çalışmamız olarak yayınladık. North İstanbul stüdyolarındaki kayıt sürecinde süper tatlı kişiliğiyle bizi yakalayan Gökhan için “Acaba bizimle çalmak ister mi?” diye iyice düşündükten sonra kendisinin de bize katılmasıyla Çiçek Dürbünü bir kişi daha büyümüş oldu. Önce 2022 yılında Faruk’un ayrılışı ve 2023 yılında Umut’un yurtdışına gidişiyle gruba katılan Kerem (davul) ekibin son halkası oldu ve Çiçek Dürbünü bugünkü halini aldı…

Bir EP yayınlamaya nasıl karar verdiniz? Bu bağlamda “Alem Yitip Gitmeden”deki şarkıların oluşum süreci nasıl gelişti?

Arkadaş Can Yıldırım: Aslında grup olarak ilk başta tekli veya EP yayınlamaktansa albüm yapmak istiyorduk. Fakat günümüzde maalesef “albüm” dinleyen insan sayısı oldukça azaldı. Biz de çıkışımızı albümle değil bir EP ile yapmanın daha doğru olacağını düşündük. Şarkıların oluşum süreci ise şöyle oldu; ben Manyak Gibi’yi 2018’de yazıp bestelemiştim, zaten gruba dahil olduğumda ilk bu şarkıyı arkadaşlarıma dinlettim. Ardından grubun eski davulcusu Umut Ağrali Bebek şarkısının lead melodisini getirdi ve üzerine verse sözlerini yazdı. Hepimiz ilk duyduğumuzda etkilenmiştik ve hemen şarkıyı bestelemeye başladık. Ardından benle Berk bir gün ev provasındayken Ne Deniz Kızı Ne Uzaylı’nın “NDK” (kendi aramızda öyle diyoruz) nakarat melodisine benzer bir melodi bulduk. O anda çok hoşuma gitmişti ve eve gidince hemen odama çekilip üzerinde biraz çalıştım. Ardından arkadaşlarıma bu şarkının bu gece biteceğini yazdım ve gerçekten de o gece şarkı bitti. Normalde parçaların oluşum süreçleri sancılı olur ama Manyak Gibi ve NDK’da bunu yaşamamıştık.

Alem Yitip Gitmeden’deki şarkılar ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

Enis Ahren: Aslında geri dönüş süreci grup müziği yaptığımız için doğal olarak grubun içinde, şarkı üretim sürecinde başlıyor. İçimizden birisi herhangi bir fikir bulduğunda, bir riff ya da söz yazdığında bir bakıma diğerleri jüri oluyor ve dört farklı gözün farklı bakış açılarıyla şekilleniyor. “Alem Yitip Gitmenden”in soundu genel olarak farklı kitlelerce beğenildi ve dinleyenlerin genelde farklı bir favori seçtiklerini gördük. Kimi “Bebek”in soundunun çok seksi olduğunu düşünürken kimileri “Ne Deniz Kızı Ne Uzaylı”nın karanlık sularında yüzmeyi seçti. Bunu duyan “Manyak Gibi” fanları diğer ikisine savaş açtı ve ortalık biraz karıştı. Genel olarak üç şarkı için de gelen olumlu yorumlar bizi çok mutlu etti ve önümüzdeki süreç için motive olmamızı sağladı diyebilirim.

İkinci tekliniz “Durma”nın oluşum süreci nasıl gelişti? Durma ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

Gökhan Manav: Bizim genel olarak herhangi bir şarkımızın oluşum süreci Enis’in (bas gitar) de bahsettiği gibi birimizin bir melodi veya riff bulması ve kalan herkesin bu konu üzerine eklenip yoğunlaşmasıyla oluşuyor. Durma da bu şekilde oluştu. Arkadaş Can (vokal) akustik gitarda birkaç akor ve üzerine yazdığı sözlerle geldi, biz de hemen üzerine eklendik. Hatta şarkıyı en başta akustik gitar dışında hayal dahi edemiyorduk, şu anki aranjmandaki partisyonlar farklı yerdeydi. Ancak Berk’te (klavye, gitar) kaldığımız birkaç günün ardından şarkı şu anki haline doğru evrildi, hatta çok net hatırlıyorum; evrilme aşamasının bir anında saat gece 3-4 sularında Berk (klavye, gitar) ağzıyla saksafon sesi çıkartıp, Arkadaş Can ayağıyla yere vurarak ritim tutarken ben de halay çekiyordum! Sonra bir baktık “Durma” diye bir şarkı çıkmış ortaya. Pardon komşular! (gülüyor) Durma ile ilgili olarak aranjman ve sound gelişimimiz hakkında çok olumlu geri dönüşler aldık, zaten en çok dinlenen şarkımız da bu oldu. Sonraki şarkılarımızda da bu gelişimimizi sürdürüp daha da iyi şarkılarla dinleyicilerimizle buluşacağız. Zaten genel olarak müzik dediğimiz şey “sonuç”tan ziyade bir “süreç” Bu süreç de psikolojimizle, bilgi birikimimizle, yaşadığımız olumlu-olumsuz duygularla ve zorluklarla şekilleniyor. Sonuç olarak biz de bunların ifadesini müzik aracılığıyla yapmaktan çok keyif alıyoruz.

Yeni tekliniz “Yaşadığın Gerçek”in oluşum süreci nasıl gelişti?

Arkadaş Can Yıldırım: Gökhan’ın askere gitmeden önce yazdığı tatlı bir gitar riff’i vardı ve öylece duruyordu kenarda. Kendi başıma kaldığımda arada çalardım yeni bir şeyler eklemeye çalışırdım. Bir gün yine öyle çalışırken o her zaman bastığım akorlar hayali bir şekilde Yaşadığın Gerçek’i çaldı kulağıma. “İlham” kavramı benim için biraz böyle, o notayı her gün çalıyorsun ama bir gün kulağına bir farklı geliyor yine o “aynı” nota. Ardından yazmaya başladım sözlerini. Şarkıyı bitirmeme rağmen yayınlamadık uzun bir süre, kenarda pişmesini bekledik. Gökhan askerden döndüğünde tekrardan şarkıya yoğunlaştık minör değişiklikler yaptıktan sonra da şarkıyı yayınladık.

Burusvilis Company ile yollarınız nasıl kesişti?

Gökhan Manav: Burusvilis Company ekibinde olan Buse Kuran ile 15 seneye yakındır tanışıyoruz, azı yoktur çoğu vardır hatta. Bir gün kendisiyle oturup kahve içip muhabbet ederken ben Çiçek Dürbünü ile yaptıklarımızdan, şarkılarımızdan, kazandığımız yarışmadan bahsediyordum ve Buse de Burusvilis Company etiketi ile yayınlayabileceğimizden bahsetti. Bu şekilde organik olarak bir anda yollarımız kesişmiş oldu.

Yaşadığın Gerçek ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

Kerem Küçükkurt: Yaşadığın Gerçek öncelikle benim çok hoşuma giden bir şarkı oldu. Yakın çevremizden ve takipçilerimizden de çok pozitif yorumlar aldık. Parçada davul partisyonu olmamasına rağmen beste, kayıt ve mix sürecinde çok eğlendim. Tabi bu şarkı benim Çiçek Dürbünü’ne yeni katılmam ve adaptasyon süreci için güzel bir köprü vesilesi oldu. Yeni şarkılarımızın prodüksiyon sürecinde bize ve takipçilerimize güzel bir motivasyon yarattığını düşünüyorum.

Kendi müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

Arkadaş Can Yıldırım: Çiçek Dürbünü’nün soundunu oluşturan en temel şeylerden birisi groovy basslar ve ona eşlik eden yer yer funk yer yer rock gitarlar. Kendi müziğimizi yaparken herhangi bir janraya bağlı kalmıyoruz, “şu tür, ya da bu tarz yapıyoruz” demiyoruz. Hepsinin sevdiğimiz yanlarını kendimizce birleştirerek yeni bir sound oluşturmaya çalışıyoruz. Yaptığımız müziği illaki adlandırmak istiyorsak Modern Indie-Funk-Rock diyebiliriz belki. Ama dediğim gibi Çiçek Dürbünü’nün soundunu yaşadıklarımız, dinlediklerimiz hepsi belirli bir derecede etkiliyor. Biz de değişiyoruz, yaptığımız müzik de ona paralel olarak değişiyor.

Yaşadığın Gerçek’ten sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

Arkadaş Can Yıldırım: Kesinlikle var! Üzerinde 2 yıldır uğraştığımız elimizde nerdeyse 5-6 farklı versiyonu olan bir şarkı var ve kendisi için çok heyecanlıyız. Şarkı üzerinde o kadar çok çalıştık ki en sonunda kendi aramızda “acaba tek şarkıyı 5 farklı versiyon olarak mı paylaşsak?” diye bile düşündük. Neyse ki bitirdik ve önümüzdeki hafta kayda giriyoruz. Onun dışında yine haftaya kayda girdiğimiz bir şarkımız daha var. Bunlar haricinde kayıda hazır olmayan birçok şarkıyla hali hazırda uğraşıyoruz, pişiriyoruz. Motivasyonumuz da bu aslında, daha şarkının birini bitirirken diğeri hazırlanıyor ve ona odaklanıyoruz.

Çiçek Dürbünü grubuna bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum. “Yaşadığın Gerçek”i tüm dijital platformlarda bulabilirsiniz.