2009 yılında kurulan bir grup olan Tork, zamanla pek çok müzisyen değişikliğine uğradı ve Nurkan Renda ile çalışmaya başladıktan sonra yıllar içinde müziği üzerine çalıştı ve geçtiğimiz aylarda ilk albümünü Garaj Müzik etiketiyle Nurkan Renda prodüktörlüğünde dinleyicilerle buluşturdu : Aradığınız Kişiye Ulaşılamıyor…
Grupta vokalde Sinan Yenigül, gitarda Özgür Kalaycıoğlu, bas gitarda Orhun Alaca, klavyelerde Mert Bekişoğlu ve davulda Alper Ercan var. Albümün mix ve mastering çalışmaları Alen Konakoğlu’na ait.
İlk eser, albüme ismini veren Özgür Kalaycıoğlu eseri ‘Aradığınız Kişiye Ulaşılamıyor’ Kalaycıoğlu’nun elektrosunun önde olduğu ve Alper Ercan’ın davuluyla dengelendiği hareketli eserde Orhun Alaca’nın bası yer yer öne çıkarak altyapıyı güçlendiriyor. Kalaycıoğlu geri vokaliyle de esere dahil olarak eseri tamamlıyor. Mert Bekişoğlu da klavyesiyle bir yerde dahil oluyor. Sözleriyle de dikkat çeken eserin özellikle sert gitar tınıları akılda kalacaktır. Ardından sözleri Kalaycıoğlu ve Sinan Yenigül’e, müziği de Kalaycıoğlu, Mert Bekişoğlu ve Yenigül’e ait olan ‘Hiç Kimse Bizi Bulamasın’ geliyor. Kalaycıoğlu’nun elektrosu ve Bekişoğlu’nun klavyesinin uyumuyla başlayan eserde Ercan’ın davulu da iki enstrümanı dengeliyor. Vokal kısmında Alaca’nın bası Kalaycıoğlu’nun klasik gitarıyla birlikte eseri güçlendiriyor. Geri vokalde Fulya Renda, Nurkan Renda ve Kalaycıoğlu, Yenigül’ün vokaliyle uyumlu olarak devam ediyor. Son kısımda Bekişoğlu’nun klavye yaylı eklemesi, esere güzel bir tını katıyor.
Albüm, sözleri Kalaycıoğlu’na, müziği de Bekişoğlu’na ait ‘5 Dakika’ ile devam ediyor. Bekişoğlu’nun elektronik ritm ve klavyesinin önde olduğu eserde Kalaycıoğlu’nun gitarı da eklenerek 1980’ler tınıları katıyor. Bekişoğlu’nun klavye yaylı solosu başarılı. Ercan’ın davulu ve Alaca’nın bası da geri vokallerle birlikte altyapıyı tamamlıyor. Son kısımda Kalaycıoğlu’nun elektro solosu başarılı. Albümden öne çıkan ve lirik sözleriyle de dikkat çeken başarılı bir eser. Ardından bir Kalaycıoğlu eseri ‘Yaşamak Ne Güzel Şey’ Alaca’nın bası ve Bekişoğlu’nun klavyesinin önde olduğu; bir önceki eserde olduğu gibi 1980’ler tınıları kattığı ve Kalaycıoğlu’nun gitarıyla dengelendiği eserde özellikle Bekişoğlu’nun klavye solosu akılda kalıcı. Vokaller de eseri destekliyor ve orta kısımda Kalaycıoğlu’nun gitar solosu öne çıkıyor. Son kısımda klavye-gitar birlikteliği başarılı. İlerleyen zamanlarda yeniden yorumlanacağını ve repertuvarlara gireceğini düşündüğüm, sözleri ve müziğiyle dinleyiciye umut veren bir eser.
Sırada, bir diğer Kalaycıoğlu & Bekişoğlu çalışması ‘Rüzgar’ Ali İsmail Köse’nin çellosunun önde olduğu ve Kalaycıoğlu’nun gitarıyla dengelenerek başladığı eserde Bekişoğlu da piyano solosuyla eserin duygulu yapısını destekliyor; ayrıca Ercan’ın davulu da eserin sakin yapısını bozmadan aynı sakinlikte sürüyor. Geri vokaller de bu sakinlikle ilerliyor. Orta kısımdan itibaren Ercan’ın davulu da tam olarak dahil oluyor, Alaca’nın bası da altyapıyı tamamlıyor. Son kısımda çello-piyano-gitar birlikteliği başarılı. Ardından sözleri Kalaycıoğlu & Yenigül ortak çalışması olan ve Kalaycıoğlu bestesi ‘Korktum’ geliyor. Bekişoğlu’nun klavyesinin ön planda başladığı eserde Kalaycıoğlu’nun gitarı ve Alaca’nın bası sert tınılarıyla öne çıkıyor ve Ercan’ın davuluyla dengeleniyor. Bekişoğlu pek çok klavye tınısıyla altyapıyı güçlendiriyor. Geri vokaller de eseri tamamlıyor. Son kısımda Bekişoğlu’nun klavye ve piyanosu Kalaycıoğlu’nun elektrosuyla birlikte başarılı bir uyum yakalıyor. Bu bağlamda albümden sevileceğini düşündüğüm bir başka eser.
Sıradaki eserin sözleri Kalaycıoğlu’na, müziği ise gruba ait ‘Uyurken Seyrettim Seni’ Kalaycıoğlu’nun elektrosu ve Bekişoğlu’nun klavyesinin bir atışma halinde başladığı, her iki enstrümanın sololarının da akılda kalacağı eserde Ercan’ın davulu ve Alaca’nın bası da eseri desteklerken klavye esere 1990’lar tınıları katıyor; bu bağlamda 1990’lar rock müziğini seven müzikseverleri gülümsetecektir. Ardından Fulya Renda ile bir düet geliyor; Kalaycıoğlu & Bekişoğlu eseri ‘Beraberiz İnan’ Lerzan Özbay’ın piyanosu ve Nurkan Renda’nın klasik gitarının ön planda başladığı eserde Renda ve Yenigül uyumlu bir düet performansına imza atarken, Kalaycıoğlu da klavye yaylı eşliği ile öne çıkıyor ve orta kısımdaki klavye solo başarılı. Ercan’ın davulu da Alaca’nın basıyla birlikte esere dahil oluyor. Son kısımda Kalaycıoğlu da elektrosuyla dahil olarak klasik gitar-klavye-davul ile birlikte uyumlu bir birlikteliğe imza atıyor. Finalde Renda’nın klasik gitarı klavye ile başarılı bir finale imza atıyor.
Albüm, sözleri Yenigül’e, müziği ise Yenigül & Bekişoğlu & Kalaycıoğlu’na ait olan ‘Yolculuk Hikayesi’ ile devam ediyor. Gitar-bas-davul uyumunun hareketli bir şekilde devam ettiği eserde orta kısımda Bekişoğlu’nun klavyesi altyapıyı tamamlıyor. Kalaycıoğlu’nun sert gitar tınıları öne çıkıyor. Kalaycıoğlu ve Nurkan Renda da vokalleriyle eseri destekliyor. Son kısımda gitar-klavye uyumu başarılı. Son eser ise bir Kalaycıoğlu eseri ‘Sessizce’ Bekişoğlu’nun klavyesiyle başlayan eserde Kalaycıoğlu’nun gitarı da Ercan’ın davulu ile ekleniyor ve Alaca da basıyla birlikte destekliyor. Sakin bir başlangıç sonrası Kalaycıoğlu’nun sert gitar tınılarıyla devam eden eserde Bekişoğlu’nun klavyesi de yer yer öne çıkıyor. Kalaycıoğlu ve Nurkan Renda da vokalleriyle eseri destekliyor. Yenigül de özellikle tiz vokallerde başarısını bu eserde kanıtlıyor. Son kısımda klavye bitirişi başarılı.
Zanan içinde kendi yolunu hem müziksellik olarak hem de uyum olarak bulmuş olan Tork, bu bağlamda o ilk albümde gerçekleşebilecek kararsızlıkların olmadığı, kendi alanında son dönemin başarılı çalışmalarından sayılabilecek bir ilk albümü ortaya çıkarmış.
Yorum Ekle