Her yıl yarım milyon ziyaretçiye ulaşan Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, bu yıl otuz beşinci yaşını kutlamaya hazırlanıyor. İstanbul Kitap Fuarı 12-20 Kasım 2016 tarihleri arasında okurları, yurt içi ve yurt dışından pek çok değerli yazarla buluşturacak.\r\n\r\nHer yıl olduğu gibi yayınevleri önemli yazarlarının kitaplarını raflara koymak için önemli etkinlikleri referans alıyorlar. Bu yıl da 35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı öncesi bir çok kitap tanıtıldı ve çoğu ön siparişte.\r\n\r\nKanadı Kırık Kuşlar- Ayşe Kulin\r\n\r\n\r\n\r\n“Kendi vatanında bile yabancıdır kanadı kırık kuşlar”\r\n\r\n1930’ların Almanyası… Nazilerin baskısından bunalan Yahudi asıllı tıp doktoru Gerhard Schlimann, çemberin yeterince daraldığını, kendisi ve ailesi için tek çarenin kaldığını hisseder: Kaçmak…\r\n\r\nAncak işsizliğin, savaşın habercisi toplumsal karmaşaların ve her yere yayılan ayrımcılığın cenderesindeki bir dünyada insanca yaşanacak bir yer bulmak hiç de kolay değildir. Zira Gerhard Schlimann ve diğer Yahudilere sözümona gelişmiş ülkeler bir bir sırt çevirirken, bir tek Avrupa’nın kıyısındaki genç bir Müslüman ülke kucak açar: Türkiye Cumhuriyeti…\r\n\r\nAyşe Kulin, Kanadı Kırık Kuşlar’da 1930’ların Almanya’sından 2000’lerin Türkiye’sine uzanan bir ailenin dört kuşaklık hikâyesini anlatıyor bizlere. Sıradışı, güçlü, coşkulu, inançlı kadınların hikâyesi bu aynı zamanda. Elsa, Suzan, Sude ve Esra kendi sancıları ve değişimlerini vatanlarının çalkantıları ile iç içe yaşıyorlar. Kanadı Kırık Kuşlar, vatanı sevgi olan herkesin kalbine değecek…\r\n(Tanıtım Bülteninden)\r\n\r\nMüptezeller- Emrah Serbes\r\n
“Üzülme baba,” dedim, “alt tarafı bir ev, alt tarafı beton parçası ya. Çalışır ederiz, yine alırız. Ben de çalışırım bundan sonra, söz, alırız bir ev daha.” “Ona üzülmüyorum ki ben,” dedi babam. “Her ay evin taksitini ödedik de ne oldu. Bak, uçup gitti elimizden balon gibi. Keşke seni ağlatmasaydık çocukken. Keşke sana o akülü arabayı alsaydık.” Güzel olmak isteyen alkolikler, berduşlar, kardeşler… Zembereği boşalmış hayat memat ezberleri, tek gözlü geceler. Yeraltının karın gurultusuna, belalı bir gündüze sarılan cuaralar.\r\nMüptezeller, uğultuların, yoksunluğun ve kaybeden delikanlıların romanı. Lime lime, ufalanarak. Emrah Serbes, kenarların soluğunu, dünyaya katlanamayan, kendine gömülen çocukları haykırarak anlatıyor. Yaz biter, güz biter, hep kış gelir.\r\n(Tanıtım Bülteninden)\r\n\r\nSakın Oraya Gitme- Yekta Kopan\r\n\r\n
Herkes birbirine aynı şeyi söylüyor: Sakın oraya gitme!\r\n\r\nOrada tedirgin ruhlar var.\r\nOrada tekinsiz anılar var.\r\nOrada korku, yılgınlık, ölüm var. Özgürlüğüne kastedenler, vicdanına zulmedenler var.\r\nPerdenin ardındakilerle yüzleşmeye cesareti olmayanlar haykırmaya devam edecekler: Sakın oraya gitme!\r\nYekta Kopan, “Sakın!” diyenlere inat, belleğimizin en karanlık ormanlarına dalıyor.\r\nBöylesi bir macerada öykülerden daha iyi ne aydınlatabilir ki yolumuzu…\r\n\r\nİçimde bir şey koptu, koptuğunu hissedebiliyordum, bir şeyler çalkalanıp yükseldi içimden. Deniz kenarında oradan oraya savrulan bir taş kadar özgür olamayan ruhlarımıza üzüldüm. Doğanın muhteşem dengesine çomak sokmaktan zevk alan birilerinin ayak işlerinde geçen ömrümüze üzüldüm. “Bu kadar zor olmamalı özgürlük!” Vidalı kapağı iki tur çevirip mazotun kalanını kafama diktim. Ruhumun bedenimden ayrılıp günbatımına gitmesine izin verdim. Uzandım. Gözlerimi kapadım. Artık tanımadığım bir sesle mırıldandım:\r\n”Seni senden başka kim özgürleştirebilir ki?”\r\n(Tanıtım Bülteninden)\r\n\r\nADAM- Yılmaz Özdil\r\n\r\n
Kadın’ı okudunuz.\r\nBu da Adam.\r\n\r\nDiyebilirsiniz ki…\r\nKadının karşılığı erkek değil mi?\r\nBence değil.\r\n\r\nÇünkü, her kadın kadın ama…\r\nHer erkek adam değil.\r\n\r\nHerifleri yazmamayı tercih ettim!\r\n\r\nElbette memleketin tüm adamlarını sıralayıp, bir kitaba sığdırabilmek imkânsızdır…\r\nPeki nedir?\r\nFarklı zamanlarda, farklı ortamlarda yaşayan, hatta birbirleriyle hiç tanışmamalarına rağmen,\r\nortak zihniyetin, ortak karakterin, ortak paydasıdır Adam.\r\n\r\nYıkılsın diye karşıdevrim kazmalarıyla kolonlarına kolonlarına vurulan Türkiye, bugün hâlâ ayakta duruyorsa… İşte bu adamların ortak karakteri, ortak zihniyetinin sırtında duruyor.\r\n\r\n \r\n\r\n \r\n\r\n \r\n\r\n
Yorum Ekle