Mini-Röportajlar serisi, bir önceki çalışmalarında (tekli / EP / albüm) röportaj yaptığım isimlerle yeni çalışmalarını konuştuğum bir röportaj serisi olarak haftanın belli günlerinde devam edecek.
Mini-Röportajlar serimizin on ikinci konukları, Merve Durceylan, Çağrı Kaymak, Livamia, Tunacan Tuna, VBS ve KAYA oldu.
Merve Durceylan, kendi eseri “Her Yer Bahar”ı yine Kerem Çakıroğlu düzenlemesiyle bağımsız olarak dinleyicilerle buluşturdu.
Her Yer Bahar’ın oluşum süreci nasıl gelişti?
-“Her Yer Bahar” üniversite yıllarında bestelediğim; heyecanı, hayalleri, kaygılarıyla insanın her yeni adımda kalbinde yeşerttiği duyguları, yol ayrımlarını ve yeni başlangıçları kucaklayan bir şarkı. Bir süredir hayata geçirmek için beklediğim projelerim arasında yer alıyordu. “İki Küçük Balık”ta da birlikte çalıştığımız ve şarkının aranjesini üstlenen Kerem Çakıroğlu’nun şarkıya güzel bir dinamizm kazandırmasıyla son şeklini aldı. Kayıt sürecini FadeOut İstanbul Stüdyoları’nda tamamladık ve “Her Yer Bahar” kıpır kıpır bir yaz şarkısı olarak Temmuz ayında dinleyiciyle buluştu.
Her Yer Bahar ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Harika geri dönüşler aldım. Şarkı müzik otoriteleri tarafından çok beğenildi ve yazıldı; dijital müzik platformlarında öne çıkan editör listeleri arasında yer aldı. Daha da güzeli, birçok kişi “Her Yer Bahar” ile çektikleri fotoğraflar, videolarla; gönderdikleri mesajlarla kendi yollarını, kendi başlangıçlarını paylaştı benimle. Hikayeleri, hikayeme karıştı; birbirimize dokunduk, tutunduk, sarıldık doya doya. Benim için en kıymetlisi de buydu diyebilirim.
Her Yer Bahar’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Elbette. Hali hazırda dinleyiciyle buluşmayı bekleyen birçok çalışmam var. Her Yer Bahar ile güzel bir hava yakaladığımızı düşünüyorum. Ben hikayemi anlatmaya devam edeceğim ve yepyeni şarkılarda buluşacağımız günleri sabırsızlıkla bekliyor olacağım. Her daim, sevgiyle…
Çağrı Kaymak, Avrupa Müzik ile devam ederek Murat Güneş eseri “Dünya”yı Asil Gök düzenlemesiyle dinleyicilerle buluşturdu.
Yeni tekliniz “Dünya”nın bestecisi Murat Güneş ve düzenlemesini üstlenen Asil Gök ile yollarınız nasıl kesişti?
-Bu önemli isimlerle yollarımın birleşmesi İstanbul’a ilk geldiğim zaman bana kol kanat geren Habil Ceyhan sayesinde oldu. Böylesine büyük isimlerle iş yapabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Dünya ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şarkımın 2. gününden 200.000 izlenmeye ulaşmış olması aslında çok güzel geri dönüşler almış olduğumun bir göstergesi olabilir, gerek müzik camiasından gerek eşim, dostum tarafımdan da çok güzel tepkilerle karşılaştım.
Dünya’nın klibini yöneten Mustafa Özen ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şarkıya uygun konuyu az buçuk belirledikten sonra “Acaba bu hayalimizi kim gerçekleştirebilir?” diye düşünürken aklımıza ilk ve tek gelen isim Mustafa Özen oldu, daha sonrasında kendisiyle toplantılar yapıp bu süreçte beraber olacağımıza karar verdik. Klip için aldığımız geri dönüşler için ise verdiğimiz tüm emeklere değdiğini söyleyebilirim.
Dünya’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Elbette var, kendimi hiç olmadığım kadar güçlü ve hazır hissediyorum. Genç yaşımda yakalamış olduğum bu ivmeyi hiçbir zaman kaybetmeden aksine her geçen gün daha da artırarak ilerlemeyi ve de hayallerime ulaşmayı hedefliyorum.
Livamia, Venzdei Music ile devam ederek sözlerini yazdığı “Zor”u bu sefer Pascha prodüksiyonu-bestesi ve düzenlemesiyle dinleyicilerle buluşturdu.
Zor’un oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda prodüksiyonu üstlenen Pascha ile yollarınız nasıl kesişti?
-Zor; aslında tarzımın biraz daha dışına çıktığım, kendimi tam anlamıyla “özgür” olarak tanımladığım bir parça. Pascha’yı sosyal medyadan zaten takip ediyordum Venzdei sayesinde ise çalışma fırsatı buldum. Beraber bir şeyler yapabileceğimizi düşündük ve ortaya Zor çıktı. Pascha gerçekten iyi bir prodüktör ve onunla çalışmaktan zevk duydum!
Zor ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Çevremden ve dinleyecilerimden olumlu geri dönüşler aldım. Bu beni çok motive etti diyebilirim, herkese sonsuz teşekkürler!
Zor’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tabii. Ağustos ayında “Nefes Al” isminde tarzımın dışına çıktığım, yaparken çok zevk aldığım bir tekli geliyor. Sizin de dinlerken seveceğinizi düşünüyorum. Beklemede kalın!
Tunacan Tuna, sözlerini babası Aşkın Tuna ile yazdığı ve Emirhan Cengiz’in besteleyip düzenlediği “Fena Karıştım”ı bu sefer Avrupa Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu.
Fena Karıştım’ın oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda Avrupa Müzik ile yollarınız nasıl kesişti?
-Bu yaz ayı için yine hareketli bir şarkı yapmak zaten planlarımız arasındaydı. Şarkının nakarat sözleri gökdelenlerin gecekondularla kucaklaştığı bir muhitte kahvaltı yaparken dökülüverdi kalemimden… Ustama -babam Aşkın Tuna’ya- okudum sözleri; oldukça olumlu bir tepki verdi bu ilk yazarlık girişimime… Ancak o gün, bu nakarat sözlerinin bir hafta sonra harika bir şarkı sözü olarak tamamlanıp önüme geleceğini tahmin edemezdim. Nakaratın verdiği ilhama kendi profesyonelliğini ve tecrübesini ekleyen babamla ilk ortak şarkı sözümüz işte böylece ortaya çıkmış oldu. Emirhan Cengiz’in beste ve aranjesiyle de sevilen bir şarkı olarak hayat bulup sanatın ve sanatçının kıymetini bilen Avrupa Müzik etiketiyle de müzikseverlerle buluştu.
Fena Karıştım ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-“Fena Karıştım” dinleyici ile buluştuğu 18 Haziran’dan bu yana 3,5 milyona yakın tıklandı. Ciddi bir beğeni ve olumlu yorum geldi YouTube üzerinden… Tanıyanların sözlü iltifatları da cabası! Tüm bunların yeni ve daha iyi çalışmalar için çok ciddi bir motivasyon kaynağı olduğunu söyleyebilirim.
Klibi yöneten Yusufcan Özbilen ile yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşumu nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-İşim gereği genellikle müzik kanallarını izliyorum. Yeni şarkıları ve klipleri takip etmeyi önemsiyorum. “Fena Karıştım” bestesiyle de buluşup karakterini netleştirdikten sonra kafamda bir klip fikri oluşmaya başlamıştı. Klipte; doğallık, samimiyet ve beste ritminin yansıttığı enerjiyi görmek istiyordum. İzlediğim klipler arasında bu özellikleriyle dikkatimi çeken 2’sinin altında da aynı yönetmenin imzasına denk gelmek beni çalışmak istediğim yönetmene götürmüştü! Babam Yusuf Can Özbilen ile ilk görüşmeyi yaptı. Daha sonra yüz yüze tanışmak üzere bir araya geldik. Yaşlarımızın, bakış açılarımızın birbirine yakın olmasını büyük bir avantaj olarak gördüm. Klipte TikTok’un sevilen isimlerinden; Doğa Evren, Emrah Çelik, Özüm Altın ve Yağmur Orgarun’un eşlikleri de klibe ayrı bir enerji ve sempati kazandırdı. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler…
Fena Karıştım’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Müzik yolculuğum kalıcı ve sürdürülebilir temeller üzerine devam etmesi için çok çalışarak her geçen gün kendimi ve müziğimi geliştirmeyi hedefliyorum. Daima duygumdan, yaşantımdan kısacası benden izler taşıyan, beni anlatan şarkılarla çıkacağım dinleyicilerin karşısına. Şarkılarımda kendinden bir şeyler bulabilen dinleyicilerimle de uzun yıllar sevgi ve saygı dolu bir müzik dostluğu sürdürebilmeyi diliyorum…
VBS, Venzdei Music ile devam ederek sözlerini yazdığı “Caddeler ve Mahalleler”i bu sefer İlkay Burak Uzunali prodüksiyonu-bestesi ve düzenlemesiyle dinleyicilerle buluşturdu.
Caddeler ve Mahalleler’in oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda prodüksiyonu üstlenen İlkay Burak Uzunali ile yollarınız nasıl kesişti?
-İlkay abiyle PMC döneminden tanışıyoruz, kendisi Geçiyor’un kaydını ve vokal düzenlemelerini yapmıştı. Caddeler ve Mahalleler 2018’de tasarlanan bir şarkıydı bir türlü bitirmek nasip olmuyordu. Kendisi bu konuda yardımcı olmak istedi ve beraber şarkıyı yeniden tasarladık, istediğimiz gibi de oldu.
Caddeler ve Mahalleler ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Şarkı çıkmadan önce yakın çevrem şarkıyı çok seviyordu. Kendimi anlatış şeklim ile o zamanlarda içimde bulunan çaresizlik hissini şarkıda yeteri kadar iyi aktarmamıştım. Çıktığı zaman yakın çevrem ezberlemiş bir şekilde söylüyordu! (gülüyor)
Caddeler ve Mahalleler’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Sırada ilk kez deneyeceğim bir tür var. Arkadaşım Enez ile melodik bir drill parça hazırladık, ardından synthwave bir parçayla yolumda ilerleyeceğim…
KAYA, yine Venzdei Music etiketiyle sözlerini yazdığı ve Rexart prodüksiyonu-bestesi ve düzenlemesi olan bir önceki teklisi “Barbie”yi Naskas’ın eklediği sözlerle “Barbie 2.0” olarak dinleyicilerle buluşturdu.
Barbie 2.0’ın oluşum süreci nasıl gelişti? Bu bağlamda Naskas ile ortak bir çalışma yapma fikri nasıl gelişti?
-Naskas ile gerek iş sebebiyle gerekse arkadaşlığımız sayesinde sürekli görüşüyoruz. Bir gün stüdyoda otururken Barbie’yi dinliyorduk daha sonra Naskas bir anda “Ben de buna bir verse gireyim ve remix olarak yayınlayalım!” dedi ve olaylar gelişti.
Barbie 2.0 ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?
-Olumlu geri dönüşler aldım. Genel olarak insanlar bu tarzın bana yakıştığını ve dinlemekten keyif aldıklarını söylediler.
Barbie 2.0’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?
-Tabii var ama şu an net olarak sıradaki şarkının nasıl bir iş olduğunu söyleyemem.
Merve Durceylan, Çağrı Kaymak, Livamia, Tunacan Tuna, VBS ve KAYA’ya bu mini-röportajlar için teşekkür ediyorum. Altı sanatçıyla bir önceki çalışmalarında yaptığım röportajları aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz.
Yorum Ekle