Mini-Röportajlar

Mini-Röportajlar #6 : Tacınur, Seda Eylül Tansık…

Mini-Röportajlar serisi, bir önceki çalışmalarında (tekli / EP / albüm) röportaj yaptığım isimlerle yeni çalışmalarını konuştuğum bir röportaj serisi olarak haftanın belli günlerinde devam edecek.

Mini-Röportajlar serimizin altıncı konukları, Tacınur ve Seda Eylül Tansık oldu.

Tacınur, kendi eseri yeni teklisi “Nisan’da Gidilir Mi?”yi kardeşi Tansel Kütükoğlu düzenlemesiyle kendi firması TT’s Production etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu.

Yeni tekliniz “Nisan’da Gidilir Mi?’nin oluşum süreci nasıl gelişti? 

-Aslında uzun yıllar önce yaşanmış duyguların çok yakın bir zamanda piyano ile baş başa kaldığımda dışa vurumu “Nisan’da Gidilir Mi?”… Zamanı şimdiymiş… Söz ve müzik dışında ilk defa piyano ile eşlik ettim kendime… Kayıtları Bursa’da kendi stüdyomuz olan Açık Atölye’de aldık… Şarkımın mix-mastering aşamasını canım arkadaşım Özgür Çalı’ya emanet ettik. Bas gitarı Tugay Dursun, viyolonseli Aslı Erden ve davulu kardeşim Tansel Kütükoğlu çaldı. Çok duygu dolu bir paylaşım oldu, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum…

Bununla birlikte düzenlemeyi kardeşiniz Tansel Kütükoğlu üstlendi. Kardeşiniz ile çalışmak, size alınan müziksel kararlarda özgür bir alan sağlıyor mu?

Evet, Tansel aranjörlük yolunda ilerleyen bir müzisyen, şarkımın düzenlemesini ve kayıt aşamasını kendisi üstlendi. Tansel’le birlikte çok keyifli çalışıyoruz ve ortak noktada buluşmamız zor olmuyor… Kardeşimle çalışmak tabii ki çok daha özgür olabilmemi sağlıyor, bence bu konuda ikimiz de çok şanslıyız…

Nisan’da Gidilir Mi? ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Yeni olmasına rağmen gerçekten çok güzel geri dönüşler alıyorum.. Bu sefer çok daha naturel bir Tacınur var! Tabi ben de büyüyorum, ifadelerim netleşiyor o yüzden de dinleyenlere duygularımı aktarmak ve onların duygularına dokunmak çok daha anlamlı olmaya başlıyor… Genelde müzik, söz ve klip duyguyu çok yansıtıyor bir bütün olarak cümlelerini duyuyorum, bu hepimizi çok mutlu ediyor… Zaten amaç şarkının duygusunu doğru aktarabilmek ki dinleyenler ve klibi içerisinde kendilerine ait bir nokta ya da virgül bulabilsinler…

Nisan’da Gidilir Mi?’ye bir önceki klipteki gibi Güzin Abraş yönetmenliğinde bir klip de çektiniz. Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Evet Bursa’nın değerli yapımcısı ve Güz Yapım Prodüksiyon şirketinin sahibi aynı zamanda albümü çıkartma sürecim ile birlikte kliplerimin yapımcısı ve yönetmeni Güzin Abraş ile -ki aynı zamanda Türkiye genelinde ve yurt dışında da bu tarz çalışmalara imzasını atmış olan bir isim-  dostluğumuz da uzun yıllara dayanıyor ve gerçekten biz çalışırken de çok keyif alıyoruz… “Nisan’da Gidilir Mi?” için yanına gittiğimde hissettiğim görüntüleri anlattım kendisine, ikimiz de çok heyecanlandık şarkıyı da dinlediğinde zaten aynı duygularda buluşmuştuk. Gerisi Güzin Abraş’ın gözünde ve duygusunda buluştu ve ortaya çok güzel bir klip çıktı… Tabi arkada bir de çok kıymetli Güz Yapım ekibi var. Görüntü yönetmenimiz Hakan Serpen’e ve Post Production Mustafa Apçioğlu’na çok teşekkür ediyorum. Harika bir ekip ile yine çok keyifli bir çalışmaya imza attı…

Nisan’da Gidilir Mi?’den sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Tabii ki var! Şu an zaten ilk albümümün değerli aranjörü Semih Erdoğan ile bir şarkı üzerinde çalışmalarımız devam ediyor yakın zamanda İstanbul’da kayıtlara başlayacağız… Onun dışında yaz için hareketi bir şarkı daha hazırlıyoruz Tansel ile birlikte… Benim için üretmek işimin en keyif aldığım tarafı, elimde de bana ait birçok şarkı var sırasını bekleyen.. Ama yoğun bir istek var, “7’ilk” albümünden sevgili Biey ile buluştuğumuz “La La La” şarkıma da klip çekmek istiyorum. Tabii ki bunda Biey ve Biey sevenlerinin çok büyük katkısı var. Onun da buradan müjdesini verelim…

Seda Eylül Tansık, ilk teklisinde olduğu gibi Deniz Kunay ile birlikte düzenlediği kendi eseri “Papatyalar”ı Ünlü Mamüller etiketiyle yeni teklisi olarak dinleyicilerle buluşturdu.

Yeni tekliniz “Papatyalar”ın oluşum süreci nasıl gelişti? 

-Bir nebze ilginç bir hikayesi var aslında. Enstrümantal bir şeyler yazmak için oturmuştum piyano başına, sonrasında yazdığım melodinin üstüne sözler mırıldanmaya başladım. Duyduklarım hoşuma gidince sözlerin devamını yazmaya koyuldum ve parça bunun üstüne oluştu. Aranjman başına oturduğumuzda sade, eforsuz duyulan, insanlara düşünme ve hayal kurma fırsatı verebilen bir şarkı olsun istedim.

Papatyalar ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Hala devam eden, heyecanlı bir süreç içersindeyim. Aldığım dönüşler ise heyecanımı giderek artırıyor. Papatyalar ilk gününde Apple’da dört listeye girdi ve anasayfada banner’ım yayınlandı.Aynı şekilde fizy’de iki listedeyim. Daha fazla güzel haber almak dileğiyle devam ediyorum.

Papatyalar’a Mustafa Köksalan yönetmenliğinde bir klip de çektiniz. Kendisiyle yollarınız nasıl kesişti? Klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Parçanın mix ve masteringini yapan arkadaşım Önder Ayan ile Mustafa Köksalan, bizim de sürekli prova yaptığımız Brossover Records’un ortakları. Mustafa ile bu sayede tanıştım. Klip için bir araya geldiğimizde Mustafa’nın şarkıyı dinledikten sonra hissettiği üzerine sunduğu fikir çok hoşuma gitti ve hızlıca çekim günümüzü kararlaştırdık. Klip, şarkının enerjisine şahane bir uyum sağladı, bununla alakalı çok güzel geri dönüşler aldım.

Papatyalar’dan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Üzerinde çalıştığım birkaç beste var. Yaz aylarına hareketli bir giriş yapmayı düşünüyoruz! 

Tacınur ve Seda Eylül Tansık’a bu mini-röportajlar için teşekkür ediyorum. İki sanatçıyla bir önceki çalışmalarında yaptığım röportajları aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz.

Emre Siyahoğlu

Her şey müzikle başladıysa da bir yandan sinema meraklısıydı, bir ara edebiyata yöneldi, sonra yine müziğe döndü ve şimdi her üç alanda da yazılarını Bi'Kuble'de paylaşıyor.

Yorum Ekle

Yorum Yap