Uzun zamandır müziğin içinde olan Ayla Çelik, ilk albümü ‘Lavanta’ ile solo albüm kariyeri için ilk adımı atmış ve ilk önemli çıkışını ikinci albümü ‘Ben’ ve albümdeki ‘Bağdat’ ile yapmıştı; sonrasında Çelik, dizilerde söylediği iki tekli (Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ve Yasak Elma) ile bir saygı albümünün (İlhan Şeşen – Hediyem) yanı sıra besteciliğe devam ederek pek çok albümde (Demet Akalın, Gizem vs.) şarkılarıyla yer almaya devam etti ancak kendisinden yeni bir albüm ya da tekli bekleniyordu… Beklenen albüm geçtiğimiz haftalarda Sony Müzik Türkiye / Columbia etiketiyle dinleyicilerle buluştu : Daha Bi’Aşık…
Albümün prodüktörlüğünü Ayla Çelik üstlenirken, süpervizörlüğü Gökhan Tepe’ye, mastering çalışması da Çağlar Türkmen’e ait.
Albüm, albüme adını veren ‘Daha Bi’ Aşık’ ile açılıyor. Sözleri Çelik’e ait olan eserin müziği ise Çelik & Serdar Aslan ortak çalışması ve düzenleme ise Okay Barış’a ait. Caner Güneysu’nun gitarının önde olduğu eserde Onur Alatan’ın davulu ve Memduh Akatay’ın perküsyonları uyumlu bir şekilde eserin hareketli yapısını güçlendiriyor. Orta kısımda Güneysu’nun gitar solosu başarılı. İstanbul Strings’in kemanları yer yer öne çıkıyor ve Pınar Çubukçu ile Berna Anter’in vokalleri de nakaratı güçlendiriyor. Okay Barış’ın klavyesi ve Hakan Yelbiz’in bası da eseri tamamlıyor. Güneysu’nun gitarının kattığı Akdeniz tınılarıyla sevilecek bir açılış eseri oluyor. Ardından bir Çelik eseri, Barış düzenlemesi ‘Yıldırım’ geliyor. 1980’ler tarzı gitar tınılarıyla başlayan eserde Güneysu’nun gitarlarının yanı sıra Yelbiz’in bası yer yer öne çıkıyor. Davul-perküsyon uyumu bu eserde de sürüyor ve klavye ile dengeleniyor. Vokallere Çubukçu ve Anter’in yanına bu sefer Gökhan Tepe ve Okay Barış da ekleniyor. Aynı hareketli yapıyı devam ettiren ve sahne repertuvarlarında kısa zaman sonra duyacağımızı düşündüğüm bir eser oluyor. ‘Hepimiz aşkın olası kurbanlarıyız’ cümlesi de albümün kartonetinde ayrıca yer alıyor ve şarkı özellikle bu cümle ile de hatırlanacaktır.
Sıradaki eserin sözleri usta söz yazarı Hakkı Yalçın’a, müziği Çelik’e ve düzenlemesi ise Serkan Ölçer’e ait: ‘Aşık Oldum Giderken’ Ölçer’in piyano ve gitarına kemanın eklenmesiyle başlayan eserde Mustafa İpekçioğlu’nun udu öne çıkıyor ve eserin duygulu yapısını İstanbul Strings’in yaylıları ile birlikte güçlendiriyor. Behsat Boran’ın davulu ve Akatay’ın perküsyonu da Ölçer’in akustik bası ile eseri tamamlıyor. Çelik’in duygusal eserlerini seven dinleyicilerin seveceği bir eser. Ardından yeni bir Çelik & Gökhan Tepe eseri, Erhan Bayrak düzenlemesi ‘Hükümdar’ geliyor. Altuğ Öncü’nün udunun önde başladığı eserde Erdem Sökmen’in ve Caner Güneysu’nun gitarları da yer yer öne çıkıyor. Ritmik anlamda epey zengin bir içerik var; akustik davuluyla Boran, Bayrak’ın perküsyon programlamalarıyla ve Akatay’ın darbukası ile tefinin uyumuyla dengeleniyor. Birkan Şener’in bası da eseri tamamlıyor. Albümü yeniden hareketlendiren bir eser oluyor ve vokallerde Tepe ve Çubukçu’ya Serdar Aslan ile Aylin Alaz Bayrak ekleniyor. Son kısımdaki keman eklemesi başarılı.
Sırada bir adapte eser var, Assaf Monuir sözleri ve Jean Marie Riachi bestesine Çelik sözleri ve Barış düzenlemesi ile ‘Mecbur’ geliyor. Mehmet Akatay’ın perküsyonlarının öne çıktığı ve Mustafa İpekçioğlu’nun udunun Şaban Gölge’nin kemanıyla dengelendiği eserde Sökmen’in gitarı da eseri destekliyor. Şevket Aşıkuzun’un akordiyonu da eserin hareketli yapısını destekliyor. Alatan’ın davulu ile Yelbiz’in bası eseri tamamlıyor. Ardından, usta sanatçı Erkin Koray’ın 1990 yılında ‘Tamam Artık’ albümünde seslendirdiği eseri ‘Çok Derinlerde’ Çelik’in yorumu ve Barış’ın düzemlemesi ile geliyor. Caner Güneysu’nun gitarı ve Barış’ın elektronikleri ile başlayan eserde akustik bir anlayış benimsenmiş ve Yelbiz’in bası da eseri tamamlıyor. Çelik de kendine özgü yorumuyla eserin altından başarılı bir şekilde kalkıyor.
Sıradaki eserin sözleri Çelik’e ait iken, müziği ise bir başka Çelik & Aslan ortak çalışması ve Ölçer düzenlemesi : Canı Cehenneme… İpekçioğlu’nun udu ve Ölçer’in flemenko tınılı gitarıyla başlayan hareketli eserde Akatay’ın perküsyonu ve Boran’ın davulu da yer yer öne çıkarak İstanbul Strings’in yaylıları ve klavye ile dengeleniyor. İpekçioğlu’nun cümbüşü de esere alaturka tınılar katıyor. Ölçer’in bası da geri vokallerde Çelik’e eşlik eden Aslan, Barış ve Ölçer ile eseri tamamlıyor. Son kısımda İpekçioğlu’nun ud solosu başarılı. Eser, eğlenceli yapısıyla dikkat çekecektir. Ardından bir başka Yalçın & Çelik eseri ve Bayrak düzenlemesi ‘İstanbul Delikanlısı’ Bayrak’ın piyanosunun Öncü’nün keman ve udunun uyumuyla başladığı eserde İstanbul Strings’in yaylıları da Güneysu’nun gitarıyla birlikte eserin duygulu yapısını destekliyor. Akatay’ın darbuka ve defi de Bayrak’ın elektronik perküsyonuyla dengeleniyor. Şener’in bası ve vokallerde Arslan, Tepe, Çubukçu ve Aylin Alaz Bayrak da eseri tamamlıyor. Yalçın’ın kendine özgü başarılı tasvirleriyle dolu sözlerinden biri olarak da dikkat çekiyor.
Albüm, sözleri Çelik imzalı, müziği ise Çelik & Tepe ortak çalışması olan iki eserle devam ediyor, ilk önce Bayrak düzenlemesi ‘Dünkü Bebek’ Aslan, Tepe, Çubukçu ve Aylin Alaz Bayrak’ın vokalleriyle başlayan hareketli eserde Güneysu’nun eseri ve Ali Yılmaz’ın udu ile buzukisi yer yer öne çıkıyor. Bayrak’ın elektronik perküsyonları da eseri güçlendiriyor. İstanbul Strings’in yaylıları da eseri tamamlıyor. Özellikle nakaratıyla akılda kalacak bir eser. Ardından bir Orhan Sancak düzenlemesi ‘Hayat’ geliyor. Güneysu’nun gitarı ve klavyenin öne çıktığı eserde İstanbul Strings’in yaylıları ve Timur Atasever’in çellosu da eserin duygulu yapısını destekliyor. Cengiz Ercümer’in perküsyonu da orta kısma doğru dahil oluyor ve klavye de esere 1980’ler tınıları katıyor. İsmail Soyberk’in bası da eseri tamamlıyor. Orta kısımda gitar-bas uyumu başarılı.
Sıradaki eserin sözleri Yalçın’a ait ve, müziği ise Çelik & Aslan ortak çalışması, Barış düzenlemesi ‘Yanıyo’ klavye solonun yer yer öne çıktığı eserde Güneysu’nun gitarı ve Ayda Tunçboyacı’nın kemanı da eserin hareketli yapısını destekliyor. Ryan Hoyle de davuluyla eseri tamamlıyor ve albümün ritmik bakımından başarılı çalışmalarından biri olmasını sağlıyor. Tepe, Barış ve Aslan da vokalleriyle eserin eğlenceli yapısını oluşturuyor. Ardından yine Çelik ile pek çok şarkıya imza atan Şebnem Sungur albüme dahil oluyor ve Şebnem Sungur sözlerine Çelik & Aslan ortak çalışması, Ölçer düzenlemesi ‘Sen Yoksan Eğer’ geliyor. Elektronik ritm ve klavyenin önde başladığı eserde İstanbul Strings’in yaylıları, Öncü’nün uduyla birlikte eserin duygulu yapısını destekliyor. Çelik’in çift ses vokali de başarılı. Ölçer’in gitarları da eseri güçlendiriyor. Öncü’nün cümbüşü de eseri tamamlıyor.
Son iki eserden ilkinin sözleri Sungur & Çelik ortak çalışması ve Çelik bestesi, Alper Atakan düzenlemesi olan ‘Gizli Bahçe’ Güneysu’nun gitarı ve Atasever’in çellosunun önde olduğu eserde Yılmaz’ın udu ve Akatay’ın perküsyonları da eserin duygulu yapısını güçlendiriyor. Orta kısımda ud-çello uyumu başarılı. Raif Paksoy’un bası da eseri tamamlıyor. Son eser ise bir Çelik eseri ve Sancak düzenlemesi ‘Aşk Tutar Beni’ Sancak’ın piyanosuyla akustik bir şekilde başlayan ve aynı duygulu yapıyı devam ettiren eserde Hüseyin Kemancı’nın solo kemanı da öne çıkıyor ve eserdeki akustik anlayışı destekliyor. Orta kısımda İstanbul Strings’in kemanları ve Atasever’in çellosu da esere dahil oluyor ve ritm ile dengeleniyor. Güneysu’nun gitarları ve Soyberk’in bası da eseri tamamlıyor. Çelik de yorumundaki tiyatrallikle eserin duygusunu yansıtıyor.
Çelik, uzun bir aradan sonra gelen üçüncü albümünde yine birlikte çalıştığı müzisyenlerle yeni çalışmalara imza atarak kariyerinin en çok şarkı olan albümünü (13 yeni şarkı ve 1 cover) dinleyicilerle buluşturarak “aşk”a yine aynı kalitede şarkılar adamaya devam ediyor.
Yorum Ekle