Müzik

Duru yorumuyla bir dönemin sevda hikayelerine tanıklık etmiş şarkılar, günümüz sesleriyle nice hikayelere tanıklık etmeye geliyor : Nükhet Duru – Hikayesi Var…

Nükhet Duru, profesyonel müzik kariyerinde 45 yılı geride bırakırken pek çok müzik türünü denedi ve hepsinde başarılı sonuçlar aldı. Başka sanatçılardan bildiğimiz 10 şarkı ve bir yeni versiyondan “Hayat Umutla Başlar”dan oluşan 2015 yapımı “Aşkın N Hali” sonrası Duru, daha ziyade saygı albümlerinde yer aldı ve 2018’de “Mavi Düşler” teklisini yayınladı. Şimdi ise Nükhet Duru’yu, Poll Production & En Production ortak yapımı, kendisiyle özdeşleşen şarkıları günümüzün sevilen sanatçılarıyla seslendirdiği bir konsept albüm ile dinliyoruz : Hikayesi Var…

Polat Yağcı yapımcılığı ve Evren Ercan idari yapımcılığında hazırlanan albümün süpervizör ve A&R’lığını Orkun Tunç üstlenirken, mastering çalışması ise Erim Arkman imzası taşıyor.

Albüm, Duru’nun 1992 yapımı “Aman Tanrım” albümünde seslendirdiği Metin & Eda Özülkü eseri “Yaralım”ın Sıla katılımı ve Efe Bahadır düzenlemesiyle başlıyor. Altuğ Öncü’nün udu ve Şenol Arkun’un çellosuyla başlayan eserde Türeci’nin davulu da dahil olarak ud-çello ile dengelenirken Efe Bahadır da gitar ve piyanoyla dengelenerek eserin duygusunu destekliyor. Kontrbas-davul-piyano uyumu esere yer yer caz tınıları katıyor. Eserin ilk kısmı Sıla, ikinci kısmı Duru tarafından seslendiriliyor ve Duru, ilk yorumuna kıyasla daha tiyatral bir söyleyişe imza atıyor. Duru ve Sıla’nın vokal uyumu başarılı. Ardından, Duru’nun 1981 yapımı “Nükhet Duru 1981” albümünden, sözleri Duru’ya, müziği Onno Tunç’a ait olan “Seninle” Kenan Doğulu katılımı ve Ozan Doğulu düzenlemesiyle geliyor. Caner Güneysu’nun gitarının akustik gitarının elektronik ritmlerle dengelenerek başladığı eserde klavye fon da eseri destekliyor. Eser, bildiğimiz halinden farklı olarak biraz daha günümüze uyarlanmış bir altyapıya sahip. Önce Duru’yla başlayan ve Doğulu ile devam eden eserde nakaratta Doğulu yer alıyor. Güneysu’nun elektrosu da eseri tamamlıyor. Doğaçlama vokaller eser renk katıyor.

Sırada, Duru’nun 1996 yapımı “Gümüş” albümünün açılışını yapan; Yıldız Usmanova’nın “Maida”sına Mete Özgencil’in yazdığı Türkçe sözlerle oluşan “Nerde” Mabel Matiz katılımı ve Tunç Çakır düzenlemesi ile var. Tunç Çakır’ın klavye ve perküsyonunun uyumuyla başlayan eser ilk önce Matiz’in yorumuyla başlarken Matiz’in çift ses vokali de eserin duygusunu destekliyor ve orta kısımda Duru da esere dahil oluyor. Muhlis Berberoğlu’nun bağlaması da altyapıyı güçlendiriyor; Duru’nun geri vokalleriyle birlikte ilerliyor. Matiz’in kendi tarzı olan düzenlemelerin izinden giden başarılı bir düzenlemeye sahip. Ardından, Duru’nun 1989 yapımı “Benim Yolum” albümünden bir İlhan Şeşen eseri “Aşık Oluyorum” Evrencan Gündüz katılımı ve düzenlemesiyle geliyor. Gündüz’ün son-iki komutuyla başlayan eserde Kaan Ahıskalı’nın perküsyonu ve İrfan Ege Cengiz’in trompeti esere Latin tınılar katarak Gündüz’ün gitarlarıyla dengeleniyor. Volkan Akyüz’ün flütü de Umut Oymak’ın kontrbasıyla birlikte eseri güçlendiriyor. Gündüz’ün geri vokalleri başarılı ve üflemelerle dengeleniyor. Orta kısımda Gündüz ve Duru’nun vokal uyumu başarılı ve son kısımda da bu vokal uyumunu perküsyonların da öne çıkmasıyla sürdürüyorlar. Albümden dikkat çeken bir düet. 

Albüm, art arda iki Mehmet Teoman sözlerine Cenk Taşkan bestesiyle devam ediyor, ilk önce Duru’nun ilk büyük çıkışını yaptığı; 1976’da 45’lik plak olarak çıkan ve 1977’deki ilk albümü “Bir Nefes Gibi”de yerini alan “Beni Benimle Bırak” Funda Arar katılımı ve Febyo Taşel düzenlemesiyle geliyor. Güneysu’nun gitarı ve Taşel’in piyanosuyla başlayan eserde Cengiz Ercümer’in perküsyonu ve Taşel’in elektrosu da esere dahil olurken orta kısımda İstanbul Strings’in yaylı solosu başarılı. İlk kısımda Arar yer alırken ikinci kısımda ise Duru dahil oluyor. Son kısımda Arar ve Duru’nun vokal uyumu dikkat çekiyor. Birkan Şener’in bası eseri tamamlıyor. Ardından, yine ilk albüme ismini veren “Bir Nefes Gibi” Kalben katılımı ve Cenk Erdoğan düzenlemesiyle geliyor. Erdoğan’ın klavye ve basına (ilk versiyondaki gibi) İdil Ural’ın çellosu ekleniyor ve Erdoğan’ın gitarıyla Nedim Ruacan’ın davulu da yer yer öne çıkarak klavyeyle dengeleniyor. İlk kısmını Kalben’in söylediği eserde ikinci kısımda da Duru dahil oluyor. Erdoğan’ın Akdeniz tınılı gitarı ve 1980’ler tınıları katan klavye fonu başarılı. 

Sıradaki eser, 1982 yapımı “Aşıksam Ne Farkeder?” albümünden bir Çiğdem Talu & Melih Kibar eseri “Kazandım” Zeynep Bastık katılımı ve Zeynep Bastık Band düzenlemesiyle geliyor. Nihal Üney’in akustik gitarı ve Doğukan Aydın’ın klasik gitarının uyumunun Duru’nun vokali ve Cenk Saraç’ın perküsyonuyla Latin bir tınıya büründüğü eserde ilk kısımda Bastık yer alıyor ve ikinci kısımda Duru dahil oluyor. Kerim Emre Türkoğlu’nun bası da eseri tamamlıyor. Son kısımda nakarattaki vokal uyumu başarılı. Eser, ilk versiyondaki hareketli tınıya oranla daha akustik bir tınıya gelmiş. Ardından, “Benim Yolum” albümünden bir başka eser; Lale Müldür dizelerine Selim Atakan bestesi “Destina” Ceylan Ertem katılımı ve Erdoğan düzenlemesiyle geliyor. Erdoğan’ın yaylı tanbur ve gitarının önde başladığı eser, Ertem ile başlıyor. Adem Gülşen’in piyanosu ve Ruacan’ın davulu da gitar ile dengelenerek eserin duygulu yapısını destekliyor. Erdoğan’ın perdesiz gitarı ve yaylı tanbur solosu başarılı. İkinci kısımda da Duru dahil oluyor. Erdoğan’ın bası da eseri tamamlıyor. Son kısımda Duru’ya Ertem’in geri vokali başarılı.

Son üç eserden ilki, “Nükhet Duru 1981” albümünden bir başka eser, Fikret Şeneş sözlerine Taşkan bestesi “Gözlerin Bulutlu” Sena Şener katılımı ve düzenlemesiyle geliyor. Şener’in elektronik ritm-klavye ve elektrosuyla yeni bir intro ile başlayan eserde Saddler Samaya’nın davulu da yer yer öne çıkıyor. Şener ile başlayan eserin orta kısmında Şener’in geri vokali başarılı. İkinci kısımda Duru dahil oluyor. Şener ve Duru’nun vokal uyumu başarılı. Şener’in bası da eseri tamamlıyor. Albümün dikkat çeken bir başka eseri.

Ardından, Duru’nun 1985 yapımı albümüne ismini veren; Aysel Gürel sözlerine Attila Özdemiroğlu bestesi “Sevda” Rubato katılımı ve düzenlemesiyle geliyor. Fatih Ahıskalı’nın ud-gitar-cümbüş uyumu ve Özer Arkun’un çellosunun yeni bir başlangıçla başlattıkları eserde Göksun Çavdar’ın da klarneti yer yer öne çıkıyor. Önce Arkun’un vokaliyle başlayan eserde nakaratta Duru da esere dahil oluyor; Alp Türeci’nin davulu ve Ercümer’in perküsyonu uyumlu bir şekilde eserin duygusunu güçlendiriyor. Orta kısımda Çavdar’ın doğaçlama klarnet solosu başarılı ve esere güzel bir yenilik katmış. Eralp Görgün’ün bası eseri tamamlıyor.

Son eser ise, Duru’nun 1991 yapımı “Aç Gözünü Adamım”ın açılışını yapan; Turgut Özakman dizelerine Soner Olgun bestesi “Mahmure”nin Ata Demirer katılımı ve Selim Çaldıran & Fırat Özbaylar ortak düzenlemesi (müzik yönetmenliği Doğan Devrim Ekiz’e ait) oluyor. Mehmet Akatay’ın perküsyonu ve Hasan Gözetlik’in trombonuyla başlayan eserde Demirer’in başlangıçtaki esprili konuşması dikkat çekiyor; Ekiz’in kanunu ve Gültekin Kaçar’ın gitarı da yer yer öne çıkarak Öncü’nün ud ve kemanıyla dengeleniyor. Demirer ve Duru, vokal olarak yer yer tiyatral havada uyum yakalıyorlar. Orta kısımda Gözetlik’in klarnet solosu başarılı. Albüme eğlenceli bir final oluyor.

Albümde özellikle Ali Kocatepe eserlerinin olmaması tabi ki bir eksiklik olsa da, yine de Duru’nun biraz daha geri planda kalmış eserlerini yeniden genç dinleyicilere hatırlatma bağlamında da ilerlediği söylenebilir. Özellikle “Nükhet Duru 1981”, “Aşıksam Ne Farkeder”, “Benim Yolum” gibi Duru albümleri, halen keşfedilmeyi bekleyen şarkılarla dolu. Albümde yer alan sanatçılar ve Duru’nun başarılı uyumu dikkat çekiyor. Bu bağlamda Duru yorumuyla bir dönemin sevda hikayelerine tanıklık etmiş şarkılar, günümüz sesleriyle nice hikayelere tanıklık etmeye gelerek başarılı bir konsept albümle bir araya geliyor.