Müzik

Hem Kazaz’ın kariyerinde hem de alternatif müzik alanında klasikleşecek bir albüm : Can Kazaz – Sürsün Bahar…

Alternatif müzik sahnesinde hem bestecilğiyle hem de kendine özgü yorumu ile dinleyicilerden tam not alan Can Kazaz, Universal Müzik Türkiye / EMI-Kent etiketiyle yeni albümünü geçtiğimiz günlerde dinleyicilerle buluşturdu : ‘Sürsün Bahar’…

Albümdeki eserlerin söz-müzik ve düzenlemeleri Can Kazaz’a ait. Kazaz aynı zamanda albümün prodüktörlüğünü üstleniyor. Hayyam Stüdyoları‘nda Sinan Sakızlı‘nın mühendisliği, Can Aykal‘ın teknisyenliği ve Ceylan Akçar‘ın asistanlığında yapılan kayıtların edit çalışmaları Adham Farid tarafından üstlenilirken, mix ve mastering çalışmaları ise Sarı Ev stüdyosunda Barış Büyük tarafından üstlenilmiş.

İlk eser, albüme adını veren ve Kazaz‘ın kaybettiği babasına ithaf ettiği ‘Sürsün Bahar’ yaylıların ön planda başladığı eserde Begoa Ensemble yaylı grubu, Erkin Onay ve Kıvanç Tire’nin kemanlarıyla bütünleşiyor. Bununla birlikte Gökhan Bağcı çellosuyla, Ali Başeğmezler viyolasıyla eseri güçlendiriyor. Kazaz’ın girişiyle birlikte Efe Demiral’ın gitarı ve Can Dedeoğlu’nun bası öne çıkıyor ve Mert Can Bilgin davuluyla altyapıyı tamamlıyor. Albüme güzel bir açılış eseri. Ardından ‘Keşke UyuyabilsemDemiral’ın gitarıyla başlayan esere Dedeoğlu’nun bası ve Bilgin’in perküsyon ve davulu da ekleniyor, özellikle nakarat kısmında Bilgin’in davulu yaylılarla birlikte öne çıkıyor. Bununla birlikte Kazaz’ın çift ses vokali de başarılı. Albümün hızını bir kademe arttıran bir eser.

Sıradaki eser ‘Sürekli Dert’ Demiral’ın gitarının Kazaz ve Adham Farid’in midi eklemesiyle bütünleşmesiyle başlayan eserde midi eklemesi esere 80’ler tınıları katıyor. Orta kısımda Onur Çalışkan’ın klarneti sade tınılarla ilerliyor. Bilgin de davul ve perküsyonlarıyla eseri tamamlıyor. Demiral’ın nakarattaki gitar solosu akılda kalıcı. Ardından, geçtiğimiz haftalarda yeni albümünü dinleyicilerle buluşturan Barış Demirel ile bir ortak çalışma ‘Değil Mi?Demiral’ın gitarına bu sefer Eren Turgut’un kontrbası eklenirken yaylılar da esere masalsı bir tını katıyor. Orta kısımda Barış Demirel’in trompeti başarılı bir şekilde öne çıkıyor. Demirel son kısımda da altyapıya Turgut’un kontrbasla birlikte güzel bir final katıyor.

Albüm, ‘Duyar Mısın’ ile devam ediyor. Demiral’ın gitarı ve Kazaz’ın vokaliyle akustik bir şekilde başlayan eserde Kazaz’a  Chromas Koro eşlik ediyor. Koro esere güzel bir renk katıyor. Bilgin de davuluyla eseri tamamlıyor. Özellikle koro kısmıyla akılda kalacak bir eser. Ton değişimleri de eseri canlı tutuyor. Ardından ‘LeylekDemiral’ın gitarına yaylılar eklenirken Çalışkan klarnetiyle ön plana çıkıyor. Albümün temposunu biraz daha yükselten bir eser oluyor. Bilgin hem davulu hem de perküsyonuyla eseri destekliyor. Dedeoğlu’nun bası da altyapıyı tamamlıyor. Klarnet ve yaylıların uyumu yine masalsı bir yapı sağlıyor. 

Sırada, ‘Güneş ve Rüzgar’ yaylılar ve gitarın bütünleşmesiyle akılda kalıcı, epik bir açılışa sahip olan eserde Bilgin’in davul ve perküsyonu esere Bossa Nova havası katıyor. Sözlerindeki lirik yapıyla da dikkat çekecek bir eser. Ardından ‘Sen DiyeDemiral’ın gitarıyla akustik bir şekilde başlayan eserde Turgut’un kontrbası, Bilgin’in davuluyla birlikte eseri tamamlıyor. Nakarat kısmında Demiral’ın elektrosu ön plana çıkıyor.

Son eser ‘Yirmiyedi’ ıslık eşliği ve Demiral’ın gitarı uyumlu bir şekilde ilerleyen akustik eser; sözleri ile –Kazaz’ın kendisiyle bir iç hesaplaşması olarak- albümde dikkat çekiyor. Albümden öne çıkan eserlerden biri olarak çoğu dinleyicinin kendisiyle özdeşleştireceği bir eser olacaktır. 

Kazaz’ın şarkı yazarlığının yanı sıra düzenleme konusunda da başarısını bir kere daha kanıtladığı albümde Kazaz’ın her çalışmada biraz daha ileriye gittiği görülebiliyor. 

Bununla birlikte Kazaz, hem kendi kariyeri içinde hem de alternatif müzik alanında zaman içinde klasikleşecek bir albüme imza atmış.