Son dönemde sevilen sanatçıların yeni albümlerinin yanı sıra yeni isimler de dinleyiciyle buluşmaya başladı, Serra Arres de yeni bir isim olarak önce dijital albüm, sonra CD olarak ilk albümünü DMC etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : ‘Maalesef’…
Albümün düzenlemeleri, son dönemde başarılı çalışmalara imza atan Fırat Özbaylar’a ait ve bazı eserlerde Oben Akın ve Hüseyin Kemancı’nın da katkısı var.
İlk eser, sözleri pek çok sevilen şarkıya söz yazarı olarak imza atan Hakkı Yalçın’a ve müziği bir başka başarılı müzisyen Coşkun Kıvılcım’a ait ‘Çeyrek Geçiyor’ İstanbul Strings’in –Hüseyin Kemancı tarafından yapılan yaylı kompozisyon ile- kemanlarının Selahattin Güzelel’in akustik gitarı ile birlikte ön planda olduğu, back vokalde iki başarılı vokalist Didem Ezgi Kurt ve Murat Aziret’in eseri güçlendirdiği, Volkan Öktem’in davulunun Mehmet Akatay’ın perküsyonuyla dengeli olduğu, Gültekin Kaçar’ın elektrosunun Birkan Şener’in basıyla altyapıyı tamamladığı duygulu bir eser, Arres’in yorumu da bu duygulu havayı destekleyerek albüm için güzel bir başlangıç oluyor; ardından albüme ismini veren Zeynep Akın eseri ‘Maalesef’, Özbaylar’ın klavyesinin ve elektronik ritmlerinin ön olanda olduğu, Kurt ve Aziret’in vokallerinin de güzel bir renk kattığı hareketli bir eser, orta kısımda Arres’in vokali de kendisini gösteriyor; yaz günlerinde duyacağımızı düşündüğüm eserlerden biri.
Üçüncü eser de bir Zeynep Akın eseri ‘Geçmiş Zaman’; Aziret’in vokalinin ön planda başladığı, Akın’ın piyanosu ve Erdem Sökmen’in gitarının yanı sıra Öktem’in davullarının da Serdar Barçın’ın soprano saksafonu ile caz tınılar kattığı, düzenlemesine Oben Akın’ın da katkıda bulunduğu bir eser, Kurt da vokaliyle yer almaya devam ediyor ve Akatay’ın perküsyonu ve Özbaylar’ın klavyesi de eseri tamamlıyor. Son kısımda Barçın’ın saksafon solosu başarılı. Albümün ön plana çıkan ve ilerleyen zamanlarda da anılacağını düşündüğüm başarılı ve duygulu bir eser; ardından sözleri Engin Doğanay’a, müziği Coşkun Kıvılcım’a ait bir eser ‘Radar’ Özbaylar’ın klavye ve elektronik ritminin ön planda olduğu, sözleriyle dikkat çeken ve değişken ritmiyle, özellikle orta kısımdaki Özbaylar’ın başarılı klavye solosu ile akılda kalacak olan ve pek çok yerde duyacağımızı düşündüğüm bir başka hareketli eser.
Sırada, bir başka Yalçın & Kıvılcım eseri ‘Ağla’ var, Köseoğlu’nun gitarıyla başlayan, İstanbul Strings’in kemanlarının ve davulun eklendiği, Kurt ve Aziret’in vokallerinin katkıda bulunduğu ve Erkan Hıdırbozan’ın basının da altyapıyı başarıyla tamamladığı, ileride sahne repertuvarlarına da gireceğini düşündüğüm bir başka duygulu eser, ardından bir yeniden yorumlama; Yıldız Tilbe’nin sevilen eseri ‘El Adamı’ Neda Sözbir’in rap kısmıyla başlayan, Özbaylar’ın klavye ve elektronik ritmlerinin ön planda olduğu ve eserin disco formatına getirildiği ve bu haliyle de sevileceğini düşündüğüm bir yeniden yorumlama olmuş.
Ardından, yine bir başka sevilen söz yazarı Aşkın Tuna’nın dizelerine bir Kıvılcım bestesi ‘Tapu’; düzenlemesine Hüseyin Kemancı’nın da katkıda bulunduğu bir eser. İstanbul Strings’in kemanları ile başlayan, Volkan Öktem’in davulunun ve Özgür Yurtoğlu’nun elektrosunun katkısıyla devam eden hareketli eserde Serdar Barçın’ın alto saksafonunun yanı sıra Halil İbrahim Işık’ın trompeti ve Hakan Çimenot’un trombonu altyapıya güzel bir renk katıyor. Görkem Öker’in bası da Kurt ve Aziret’in vokali ile eseri güçlendiriyor; bununla birlikte eser sözleriyle de dikkat çekiyor. Yine bir başka disco tarzı eser ancak orkestrasyon yer yer 1980’lerin unutulmaz orkestrasyonlarını da andırarak zengin bir eser haline geliyor. Albümde öne çıkan başarılı eserlerden biri.
Albüm, bir başka Doğanay & Kıvılcım eseri ‘Yasaklım’ ile devam ediyor, Aziret ve Kurt’un vokalleriyle başlayan; Aziret’in ara ara ’yasak’ diyerek güzel bir renk kattığı eserde Barçın bu sefer flütüyle yer alıyor ve Sökmen’in gitarı, Öktem’in davulu ile uyumlu bir şekilde ilerliyor. Akatay’ın perküsyonu da Şener’in basıyla birlikte altyapıyı tamamlıyor, sevileceğini düşündüğüm bir eser, ardından yine bir Yalçın & Kıvılcım eseri ‘Unutursan Ölürüm’ Ali Yılmaz’ın (Motor Ali) bağlamasının ön planda olduğu, Güzelel’in gitarının da desteklediği, Eralp Görgün’ün bası ve Akatay’ın perküsyonunun da altyapıyı tamamladığı eserde Kurt ve Aziret’in vokalleri de yer alıyor. Albümden bir başka duygulu eser.
Son eserin sözleri Güven Baran’a, müziği Coşkun Kıvılcım’a ait olan ‘Bu Sene Benim Senem Olacak’ Eyüp Hamiş’in neyinin ön planda olduğu, Kurt ve Aziret’in vokallerinin de güzel bir renk kattığı, Sökmen’in gitarının Akatay’ın perküsyonlarıyla uyumlu ilerlediği, İstanbul Strings’in kemanlarının da altyapıyı tamamladığı, sözleri ve akılda kalıcı melodisiyle dinleyicinin kulağına yerleşecek bir başka hareketli eser, son kısımda Aziret ve Arres’in karşılıklı atışma halindeki vokali de albüme güzel bir final oluyor.
Arres, bu ilk albümünde hem kendi yorumu ile, hem Özbaylar’ın düzenlemeleri, hem de önemli müzisyenlerin hem eser hem de orkestraya katkısı ile; özellikle Arres’in duygulu eserlerdeki ayrı başarısı ile kendisini gösteriyor. Bununla birlikte dijital bir albüm olarak kalmayıp CD formatında da çıkarılması yerinde bir karar oluyor ve Arres, bu albümü ile ismini ilerleyen zamanlarda daha çok duyuracağının sinyallerini de vererek bu ilk albüm çalışmasıyla sınıfı geçiyor.
Yorum Ekle