Kıraç, son solo albümü Çık Hayatımdan’ı 2014 yılında dinleyicilerle buluşturmuştu. Albüm sonrası dizi müziklerine ve teklilere devam eden Kıraç, en son 2018’de Tanju Okan ile bilinen ‘Benim Halkım’ı tekli olarak yayınlamıştı. 2019’un ilk aylarında ise uzun zamandır Kıraç’tan beklenen albüm, 2019’un ilk aylarında MEYPOM etiketiyle dinleyicilerle buluştu: Beni Ben Yapan Şarkılar…
Albümün yapımcılığı Mustafa Karahan’a, prodüktörlüğü ise Kıraç’a ait. Gabriyeli ve Stüdyo Arı’da kaydedilen albümün mix ve mastering çalışması Arıkan Sırakaya iması taşıyor. Ayrıca Kıraç da bas gitarı ve solo elektro gitarıyla eserleri güçlendiriyor.
Albüm, ‘Gülpembe’ ile açılıyor. Namık Naghdaliyev’in elektrosu ve Erhan Ertetik’in basının önde başladığı eserde Nevzat Yılmaz’ın ilk versiyonu anımsatan klavye solosu öne çıkıyor ve Ersin Gülseli’nin davulu ile dengeleniyor. Kıraç da elektrosuyla eseri destekliyor. Orta kısıma doğru Kıraç’ın tiz vokalleri ve orta kısımda Yılmaz’ın klavye solosu başarılı. Eserin bildiğimiz haline göre daha hard rock tınılar içeren başarılı bir yorum oluyor. Ardından ‘Gurbet Yolu’ geride kalan eserlerden biri olduğu için albümde yer alması çok güzel düşünülmüş. Kıraç’ın elektro solosuyla başlayan eserde davul-bas uyumu esere güncel bir anlayış katıyor ve Kıraç’ın gitarları eseri güçlendiriyor. Yılmaz’ın klavyesi de yer yer öne çıkarak esere 1980’ler tınıları katıyor. Orta kısımda Kıraç’ın bağlama solosu başarılı. Kıraç da kendine özgü yorumuyla harmanlayarak başarılı bir düzenleme yapmış. Albümün öne çıkan yorumlarından biri oluyor.
Sırada, ‘Hasretinle Yandı Gönlüm’ gitar ve davulla başlayan eserde Kıraç’ın flütü ve mandolası öne çıkıyor ve Yılmaz’ın klavyesi ile dengeleniyor. Kıraç da içten yorumuyla eseri devleştiriyor. Ardından ‘Aldırma Gönül’ geliyor. Kıraç’ın flüt solosu ve gitar fonuyla başlayan eser özellikle farklı introsuyla dikkat çekiyor, Kıraç’ın gitarı da Ertetik’in bası ve Gülseli’nin davulu ile uyumuna devam ediyor. Yılmaz da klavyesiyle dahil olarak eseri güçlendiriyor. Orta kısımda Hakan Ersöz’ün keman solosu başarılı ve Kıraç da mandolasıyla eseri tamamlıyor.
Sıradaki eser ‘Aynalar’ Kıraç’ın mandolası ve basına Yılmaz da klavyesiyle eklenerek öne çıkıyor ve davul ile elektro da eseri destekliyor. Geri vokallerde Tuba Önal ve Elif Ersoy eserin duygusunu güçlendiriyor. Ardından ‘Zeyno’ davul-elektro-bas uyumunun devam ettiği eserde özellikle Kıraç’ın elektrosu öne çıkıyor ve Yılmaz’ın klavyesiyle dengeleniyor. Kıraç’ın trompeti de eseri tamamlıyor. Çift ses vokal başarılı. Son kısımda eserin ritmsel bakımdan eserin değişken düzenlemesi, eseri canlı kılıyor. Eserin bildiğimiz versiyonundan farklı olarak daha rock bir düzenleme yapan Kıraç, bu bağlamda esere başarılı bir düzenleme-yorum katmış ve albümün öne çıkan başarılı çalışmalarından biri oluyor.
Albüm, art arda beş Cem Karaca ile özdeşleşmiş eser ile devam ediyor. İlk önce ’Tamirci Çırağı’ elektro-davul uyumuna Yılmaz’ın klavyesinin eklenerek öne çıktığı eserde Kıraç’ın gitarları eserin duygusunu destekliyor. Kıraç da pek çok yerde yorumlamış olduğu eseri bu sefer albümünde de yer vererek yine aynı kalitede bir yorumu dinleyicilerle buluşturuyor. Ardından ‘Parka’ Kıraç ve Naghdaliyev’in elektrolarının uyumuna Yılmaz’ın klavyesinin eklendiği eserde davul-bas uyumu da çift ses vokalle birlikte eseri canlı tutuyor. Kıraç da kendine özgü yer yer tiyatral yorumuyla esere başarılı bir yorum getiriyor. Ardından ‘Adsız’ davul-bas-klavye uyumuyla başlayan eserde elektro da eserin duygusunu destekliyor. Yılmaz’ın klavyesi de öne çıkarak eseri güçlendiriyor ve Ünal ile Ersoy’un vokalleri de eseri tamamlıyor. Ardından ‘Resimdeki Gözyaşları’ gitar-bas-davul uyumuna Önal ve Ersoy’un vokallerinin canlılık katarak başladığı eserde Kıraç tenor-alto saksafonları, trompet ve trombonuyla da esere güzel bir tını katarken klavye ve bas da eseri tamamlıyor. Ardından ‘Muhtar’ elektronun önde olduğu eserde davul-klavye uyumu da eseri destekliyor. Orta kısımda elektro solo başarılı.
Son eser, ‘Beyaz Ev’ Kıraç’ın mandolası ve gitarının Ertetik’in basının uyumuyla başlayan ve davulun da eklendiği eserde elektro esere hard rock bir tını katıyor ve Kıraç’ın çift ses vokali de başarılı. Yılmaz’ın klavyesi de yer yer öne çıkıyor. Orta kısımdaki elektro solo esere güncel bir anlayış katıyor. Eserin Taçkın versiyonunda olduğu gibi kuş ve dalga sesleriyle başlayıp bitmesi de başarılı.
Kıraç, yıllar içinde pek çok sevilen eseri yeniden yorumladı ancak bu sefer bir konsept olarak, usta müzisyenlerin de katkısıyla kendi müzikselliğini oluşturan köklere içten bir saygı duruşu olan bu albümle kariyerinde övgüyle anılacak başarılı bir albüme imza atıyor.
Yorum Ekle