Müzik

Rubato üçüncü albümüyle yeniden ortaklaşa oluşturdukları müziksel ruhu dinleyicilerle yansıtmaya devam ediyor : Rubato – Üç…

Asıl olarak müziğin icrasından gelen kendi alanlarında usta dört müzisyenden oluşan ve bu bağlamda mütevazi bir oluşum iken zaman içinde dinleyicilerin büyük beğenisini kazanan Rubato, hem konserler hem de televizyon programlarının etkisiyle 2010’ların önemli müzik olaylarından biri haline geldi. İkinci albüm sonrası pek çok proje albümde yer alan Rubato, bu çalışmalarla da isminden söz ettirmeye devam ederken, 2019’un ilk aylarında üçüncü albüm Sony Müzik Türkiye etiketiyle dinleyicilerle buluştu ve Rubato, Bir, İki diye giden albüm ismi formatını bozmuyordu : Üç…

Albümün düzenlemeleri Rubato ortak imzası taşıyor. Albümün çalışması Hasan Umut Önder, mastering çalışması Çağlar Türkmen’e ait. Albüm, Erdem Ergün’ün Yek Ahenk albümünün açılışını yapan ve onu müzikseverlere tanıtan eseri ‘Alma Ahımı’ ile başlıyor. Fatih Ahıskalı’nın midi gitarının ön planda başlayıp gitar ve uduyla dengelediği eserde Özer Arkun da çellosuyla eserin duygusunu desteklerken Cengiz Ercümer’in perküsyonu ve klavye de eseri güçlendiriyor; Göksun Çavdar da nakaratta klarnetiyle öne çıkarken orta kısımda çello ve ud ile uyumlu bir şekilde ilerliyor. Eralp Görgün’ün bası eseri tamamlıyor. Rubato’dan yine layıkıyla bir yeniden yorumlama oluyor. Ardından Sıla sözlerine Özer Arkun bestesi ‘Hiç’ çello-klarnet-gitar ile başlayan eserde Erdem Sökmen de gitarıyla eseri dengeliyor. Ercümer’in perküsyonları da yer yer öne çıkıyor. Çello ve klarnetin bas tınıları esere farklı bir duygu katıyor. Görgün’ün bası eseri tamamlıyor; özellikle aranağmesiyle akılda kalacak bir yeni eser olarak albümden öne çıkan bir eser oluyor.

Sırada, Ali Atay’ın Leyla The Band olarak yorumladıkları bestesi ‘Yalan’ var. Ahıskalı’nın udu ve Erdem Sökmen’in gitarının uyumuyla başlayan eserde Arkun’un çellosu da yer yer öne çıkarak Ercümer’in perküsyonu ve Alp Türeci’nin davulu ile dengeleniyor. Orta kısma doğru Çavdar da klarnetiyle eserin duygusunu tamamlıyor. Çift ses vokal başarılı, bas da eseri tamamlıyor. Rubato bu yeniden yorumlamasıyla yine kendine özgü bir düzenlemeyi sunuyor. Ardından, Hüsnü Arkan sözlerine Fatih Ahıskalı bestesi ‘Ben Ağlarsam’ geliyor. Arkun’un çellosu ve Çavdar’ın klarnetiyle başlayan eserde Ahıskalı’nın ud ve gitarı da eseri taşıyor. Midi gitarın da yer yer öne çıktığı ve davul-bas ile dengelendiği eserde orta kısımda Çavdar’ın klarnet solosu başarılı. İkinci kısımda Fatih Ahıskalı solo vokaliyle esere dahil oluyor ve Arkun ile yine başarılı bir uyum içinde eseri tamamlıyor. Özellikle nakaratıyla sevilecek bir yeni eser, Arkan ve Arkun açısından başarılı bir müziksel ortaklık oluyor. 

Albüm, iki Sezen Aksu eseriyle devam ediyor. İlk önce Levent Yüksel yorumuyla bildiğimiz ‘Şıngırdak Yarim’ Ercümer’in perküsyonu ve Türeci’nin davuluyla başlayan eserde Çavdar’ın klarneti öne çıkarak Ahıskalı’nın uduyla dengeleniyor ve ritmler eserin hareketli yapısını destekliyor. Ahıskalı’nın midi gitarı ve akustik gitarıyla desteklediği eserde Görgün’ün bası ve klavye eseri tamamlıyor. Arkun’un çift ses vokali başarılı. Ardından Betül Demir’in albümünde yer alan ve Tarkan’ın da konserinde seslendirdiği ’Üşüdüm’ Ahıskalı’nın udu ve cümbüşü ile Sökmen’in gitarıyla başlayan eserde Arkun’un çellosu da yer yer öne çıkarak klarnet ve bas ile eserin duygusunu destekliyor. Akustik bir tınının hakim olduğu eserde orta kısımda enstrümanların uyumu başarılı. 

Sıradaki eser, Kıraç yorumuyla tanıdığımız Ömer Faruk Güney sözlerine Namık Nağdali bestesi ‘Senden Başka’ Ahıskalı’nın midi gitarı ve Görgün’ün basının önde olduğu eserde çello-klarnet yine bas tınılarıyla esere farklı bir duygu katıyor. Türeci’nin davulu da esere rock tınılar katıyor. Piyano da eseri güçlendirirken orta kısımda Arkun’un çello solosu eserin duygulu yapısını destekliyor. Albümden sevilecek bir başka yeniden yorumlama. Ardından bir düet; Sezen Aksu’nun ‘El Gibi’si ile Fatma Turgut, Rubato’nun konuğu oluyor. Çello-gitar uyumuyla başlayan eserde klarnet de dahil oluyor ve eser Turgut ile başlıyor. Piyano ve bas altyapıyı güçlendiriyor. Orta kısımda Çavdar’ın klarnet solosu başarılı. İkinci kısımda ise Arkun dahil oluyor. Son kısımda Turgut ve Arkun uyumlu bir düet performansı sunuyorlar.

Son eser ise Mehmet Emmi kaynaklığında Emin Aldemir tarafından derlenen anonim Kayseri türküsü ‘Süpürgesi Yoncadan’ oluyor. Görgün’ün basıyla başlayan eserde Ahıskalı’nın cümbüşü öne çıkıyor. Türeci’nin davulu da eseri güçlendirirken Erkan Kenç’in elektrosu da esere rock tınılar katıyor. Ercümer’in perküsyonları da orta kısımda çift ses vokal ile birlikte eserin canlı yapısını destekliyor. Çavdar’ın klarneti altyapıyı güçlendirirken orta kısımda Arkun’un çellosu ud ile dengeleniyor. Son kısımda Çavdar’ın soprano saksofon solosu başarılı ve esere caz tınılar katıyor; bu bağlamda eserin hem Rubato hem de günümüzdeki yeniden yorumlamalar açısından yıl içindeki çalışmalar içinde en başarılı çalışmalardan biri olduğu söylenebilir.

Rubato üçüncü albümüyle yeniden hem yeni şarkılara hem de sevilen eserleri kendi üsluplarıyla düzenlerken, ortaklaşa oluşturdukları müziksel ruhu dinleyicilerle yansıtmaya devam ederek yine sevilecek bir albüme imza atıyor.