’Tenime yazılmışsın, elimden ne gelir…’ birçok dinleyici bu sözleri gittiği çoğu mekanda, televizyonda, dijital platformlarda duydu ve Jabbar (Mücahit Turan), Deeperise ile yaptığı iki çalışma ‘Raf’ ve ‘Geçmiş Değişmez’ ile ismini geniş kitlelere ulaştırdı. Aynı şekilde bu çalışmaların İngilizce versiyonları ‘Move On’ ve ‘One By One’ da dinleyicilerden aynı ilgiyi gördü. En son Serenay Sarıkaya ile düeti ‘Haz’ ile dinlediğimiz Jabbar, kendi eserlerinden oluşan ilk albümünü, geçtiğimiz aylarda Universal Müzik Türkiye / EMI-Kent etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : Yineleme…
Düzenlemeler Jabbar ve Safa Hendem imzası taşıyor. Ses Sanayii’de kaydedilen albümün mixaj çalışması Mehmet Cem Ünal’a, mastering çalışması ise Çağlar Türkmen’e ait.
İlk eser ‘Gel Desem’ Onur Kemal Şanlı ve Safa Hendem’in gitarlarıyla başlayan eserde Emin İnal’ın klavyesi ve elektronik ritmleri ön plana çıkıyor. Memduh Akatay’ın perküsyonları ve Deniz Güngör’ün davulu elektronik ritmle dengelenirken eserin hareketli yapısını destekliyor. Alp Ersönmez’in bası da eserin altyapısını tamamlıyor. Aida Dursunova’nın back vokali de eseri özellikle son kısımda güçlendiriyor. Ardından ‘Cesaretsizce Olmuyor’ Emin İnal’ın klavyesinin önde olduğu ve 1980’ler tınıları katarak başladığı eserde elektronik ritmler, Ersönmez’in basıyla yer yer öne çıkıyor. Safa Hendem’in gitarı da bu tınıyı destekliyor. Akatay’ın perküsyonları da altyapıyı tamamlıyor. Çift ses vokal başarılı. 1980’lerden eserlerle art arda dinlediğimizde bile aynı tadı verecek naiflik ve kalitede bir çalışma olarak albümden öne çıkan bir çalışma oluyor.
Sırada ‘Sen Varsın Yine’ Akatay’ın perküsyonlarının yer yer öne çıktığı ve İnal’ın tuşluları ve ritmleriyle dengelendiği eserde Ersönmez’in bası ve Hendem’in gitarı bu hareketli havayı destekliyor. Diğer esere göre albümü biraz daha hareketlendiriyor. Orta kısımda İnal’ın klavye solosu başarılı ve tüm enstrümanların bir aradaki uyumu eseri karnavalesk bir havaya getiriyor. Bu bağlamda albümden sevilecek eserlerden biri olacaktır. Ardından ‘Aşksın’ Hendem’in gitarı ve İnal’ın klavyesiyle başlayan esere elektronik ritmler, Ersönmez’in basıyla birlikte ekleniyor. Ersönmez’in bası yer yer öne çıkıyor. Çift ses vokal başarılı. Hendem’in gitar solosu akılda kalıcı ve orta kısımda İnal’ın klavyesi ile güzel bir uyum yakalıyor. Son kısımda İnal’ın klavyesi esere orijinal bir final oluyor.
Albüm, ‘Beni Sen Anlardın En Çok’ Ersönmez’in bası ve İnal’ın klavyesiyle başlayan eserde elektronik ritmler, özellikle hand-clap eklemesi esere 1980’ler tınıları katıyor. Orta kısımda Hendem’in gitar solosu öne çıkıyor. İnal’ın elektronik ritmleri son kısımda eseri güçlendiriyor. Yaz aylarında daha çok duyacağımızı düşündüğüm eserlerden biri. Ardından ‘Sen Gittin’ Hendem’in gitarıyla başlayan esere Akatay’ın perküsyonları ve Ersönmez’in bası eklenirken, İnal’ın klavyesi altyapıyı güçlendiriyor. Bununla birlikte İstanbul Strings’in yaylıları yer yer öne çıkarak esere güzel bir renk katıyor. Çift ses vokal eseri tamamlıyor ve eser sözlerinin lirikliğiyle de dikkat çekiyor. Eserin değişken ritm atakları eseri canlı kılıyor.
Sıradaki eser ‘Dipten’ İnal’ın klavyesiyle başlayan eserde İnal’ın klavyesi akılda kalıcı. Elektronik ritmler de eseri destekliyor. Çift ses vokal bu eserde de öne çıkıyor. Ersönmez’in bası ve Hendem’in gitarının uyumlu birlikteliği eserin naif yapısını desteklerken İstanbul Strings’in yaylıları ve Akatay’ın perküsyonları esere farklı bir renk katıyor ve bu bağlamda hem batılı hem de alaturka bir tarzı birleştirdiği için albümden sevileceğini düşündüğüm bir başka eser oluyor. Ardından albüme ismini veren eser ’Yineleme’ İnal’ın klavyesine İstanbul Strings’in yaylıları eklenirken, Akatay’ın perküsyonları, Ersönmez’in basıyla ve çift ses vokalle birlikte eserin canlı yapısını destekliyor. İnal’ın klavyesi esere yer yer caz tınıları katıyor ve klavye fon da altyapıyı tamamlıyor. Yaylılar, esere 1990’lardaki yaylı kullanımlarını hatırlatarak o tınıları katıyor.
Son olarak, Jabbar’ı tanıdığımız Deeperise ile yaptığı iki çalışma; bu sefer akustik versiyonları ile yer alıyor: ‘Raf’ İnal’ın klavye solosunun Hendem’in gitarıyla dengelendiği ve Akatay’ın perküsyonunun Ersönmez’in basıyla akustik havayı desteklediği bu versiyon da, eseri sevenler tarafından beğenilecektir. Orta kısımda klavye-gitar uyumu başarılı. ’Geçmiş Değişmez’ Ersönmez’in bas solosu akılda kalıcı. Hendem’in gitarı da Akatay’ın perküsyonu ile eseri desteklerken, İnal’in klavye fonu altyapıyı tamamlıyor. Efektler ara ara eseri destekleyerek eserin akustik yapısını bozmuyor. Son kısımda Hendem’in gitarı öne çıkıyor. Her iki eserin de akustik versiyonlarının yer alması güzel düşünülmüş. Bu bağlamda bu iki eseri de hatırlıyoruz.
Jabbar, bu ilk albüm çalışmasında, kendisini tanıdığımız eserlerden daha fazlasını, yeni eserleriyle, orkestranın akılda kalıcı eşlikleriyle sunarken, onu tanıdığımız şarkısındaki gibi kolay kolay ‘rafa kaldıramayacağınız’ bir ilk albüme imza atıyor.
Yorum Ekle