1990’ların unutulmaz albümleri tadında : Melda Salepçiler – Aşk Masalı…

Melda Salepçiler ismini çoğu dinleyici, O Ses Türkiye yarışmasına katıldığı zaman duydu ve Salepçiler’in özellikle Sezen Aksu ile bildiğimiz ‘Git’ yorumu dinleyicilerin beğenisini kazandı. Sahne çalışmalarına devam eden Salepçiler, yıl 2018 olduğunda ise, kendi eseri olan ‘Aşka Uçalım’ı dinleyicilerle buluşturdu ve ilgi gören bu çıkışın ardından Salepçiler, bu sefer bir albüm ile (Güzel bir tesadüf olarak ‘Git’ şarkısının yapımcısı Fono Müzik etiketiyle) dinleyicilere sesleniyor : Aşk Masalı…

7 eser, 2 remix bulunan albümde dört başarılı müzisyen Meriç Demir, Hakan Geyik, Hatem Tutkus ve Ceyhun Çelik aranjeleriyle yer alıyor.

Albüm, Alper Çam’a ait ‘Zaman’ ile açılıyor. Meriç Demir düzenlemesi, Ceyhun Çelik ile Hatem Tutkus aranjesi olan ve Cem Şengül’ün gitarlarının ön planda başladığı eserde Ali Yılmaz’ın buzukisi ve Caner Malkoç’un klarneti esere Akdeniz tınıları katarken İstanbul Strings’in yaylıları eserin duygulu yapısını destekliyor. Erkan Kanat’ın perküsyonları ve Umut Pelit’in bası eseri tamamlıyor. Albümden sevilecek bir eser olarak albüme güzel bir açılış oluyor. Ardından albüme ismini veren Kahveciler eseri ‘Aşk Masalı’ geliyor. Hakan Geyik düzenlemesi olan ve Ayhan Günyıl’ın gitarlarının İstanbul Strings’in yaylılarıyla dengelenerek devam ettiği eserde üflemeliler de eserin duygusunu destekliyor. Bülent Ay’ın davulu ve İsmail Soyberk’in bası eseri güçlendiriyor. Son kısımda piyano solo ve Kahveciler’in şiir kısmı başarılı. 

Sırada bir diğer Salepçiler eseri ‘Orman Yangını’ var. Hatem Tutkus düzenlemesi olan eserde Şengül’ün gitarları ile birlikte Eyüp Hamiş’in neyi ön plana çıkıyor. İlk iki eserin duygulu yapısını devam ettiren eserde Salepçiler’in çift ses vokali de başarılı. Elektronik ritmler de gitarlarla dengelenerek ilerliyor. Orta kısımda Hamiş’in ney solosu başarılı. Ardından Funda Maviş eseri, Tutkus düzenlemesi ‘Çaresi Yok’ geliyor. Şengül’ün gitarıyla akustik bir anlayışa sahip olan eser, albümün öne çıkan bir başka duygulu eseri oluyor.

Albüm, Salepçiler’i kitlelere tanıtan Şubat 2018’de dinleyicilerle buluşan ilk teklisi ‘Aşka Uçalım’ ile devam ediyor. Salepçiler eseri ve Demir düzenlemesi olan ve albümü hareketlendiren eser, Meriç Demir’in klavyesi ve elektronik ritmleriyle başlıyor ve Volkan Sönmez’in gitarı yer yer öne çıkıyor. Elektronik ritmler, Kanat’ın perküsyonlarıyla dengelenerek ilerliyor. Sözleriyle de dikkat çeken eserde İstanbul Strings’in yaylıları da altyapıyı tamamlıyor. Son kısımda Salepçiler’in vokali ve Kanat’ın perküsyonları başarılı.

Ardından, bir başka Salepçiler eseri ve Demir düzenlemesi ‘Şamda Kayısı’ geliyor. Bir önceki eserin hareketli yapısını devam ettiren, İstanbul Strings’in yaylıları ve Kanat’ın perküsyonlarıyla başlayan eserde Malkoç’un klarneti öne çıkıyor ve Volkan Sönmez’in gitarı da eseri güçlendiriyor. 1990’ların hareketli eserleri tınısında olan eserde orta kısımda Malkoç’un klarnet solosu başarılı ve klavye ile elektronik ritmlerle dengeleniyor. Albümden sevilecek bir diğer eser.

Sıradaki eser, Salepçiler eseri ve Ceyhun Çelik düzenlemesi ‘Baştan Alalım’ Ali Yılmaz’ın udunun önde başladığı eserde Pelit’in bası ve İstanbul Strings’in yaylıları, Şengül’ün gitarıyla birlikte dengelenerek eserin duygulu yapısını destekliyor. Geri vokaller başarılı. Sözlerinin lirik yapısıyla da dikkat çeken eserde orta kısımda yaylı-gitar birlikteliği, Salepçiler’in tiz vokaliyle dengeleniyor ve bu bağlamda eser, albümün sevilecek eserlerinden biri haline geliyor.

Son iki eserden ilki, ‘Orman Yangını’nın Demir düzenlemesi olan (Radio Mix)i. Elektronik ritm ve klavye, eseri hareketlendirmiş ve Sönmez de gitarıyla bu hareketli havayı destekliyor. Salepçiler’in geri vokalinin de güçlendirdiği eserde özellikle orta kısımdaki vokal başarılı. Son kısımda Sönmez’in gitar solosu, esere güncel tınılar katıyor. Eser, ilk versiyonundan farklı olarak bu hareketli versiyonuyla da sevilecektir.

Son eser, Zaman’ın Demir düzenlemesi olan (Greek Version)u oluyor. Yılmaz’ın buzukisi ve  Kanat’ın perküsyonlarının önde olduğu versiyonda Malkoç’un klarneti de yer yer öne çıkıyor ve Sönmez’in gitarıyla birlikte eserin Greek tınısını destekliyor. Geri vokaller de eseri tamamlıyor. 

Gitarın ön planda olduğu ve kalabalık bir müzisyen kadrosuyla desteklenen albümde genellikle akustik bir anlayışın hakim olduğu duygulu eserler yer alıyor ve hareketli eserlerle dengeleniyor; bu bağlamda 1990’ların unutulmaz albümleri tadında olan başarılı bir ilk albüm ortaya çıkıyor.