Mini-Röportajlar

Mini-Röportajlar #2 : Bilge Nila, Sercan…

Mini-Röportajlar serisi, bir önceki çalışmalarında (tekli / EP / albüm) röportaj yaptığım isimlerle yeni çalışmalarını konuştuğum bir röportaj serisi olarak haftanın belli günlerinde devam edecek.

Mini-Röportajlar serimizin ikinci konukları, Avrupa Müzik’in iki sanatçısı; Bilge Nila ve Sercan oldu.

Bilge Nila, Avrupa Müzik ile yoluna devam ederek bu sefer bir anonim türkü “Gesi Bağları”nı Saygın Çelebi düzenlemesi ile yorumlayıp yeni teklisi olarak dinleyicilerle buluşturdu.

Gesi Bağları eserini yorumlamaya nasıl karar verdiniz?

-Gesi Bağları eskiden beri severek söylediğim bir türkü. Hatta lise yıllarımda bazı dersleri kaynatmak için arkadaşlarım gitarı görünür bir yere koyar, hoca sorunca Gesi Bağları’nı güzel söylediğim konusu açılır, dersin ortasında gitarı çıkartıp şarkıyı söyletirlerdi. Sonrasında yıllarca söylemedim bu türküyü. Bir gün bunu Saygın’a anlattığımda hemen gitarı alıp söyletti şarkıyı sonra da yepyeni düzenlemeyle karşıma çıktı, grup olarak kaydettik ve yayınlamaya karar verdik. Aslında 4 şarkılık bir EP yayınlayacaktık ama tarzı biraz farklı olunca tekli olarak yayınladık.

Gesi Bağları yorumunuzla ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Geri dönüşler güzel, 1 hafta oldu henüz şarkı yavaş yavaş yer ediniyor kendine. Baksanız türküyü o kadar çok kişi yorumlamış ki listede, sonu gelmiyor. En başta kıymetlilerimiz Selda Bağcan ve Barış Manço geliyor tabi. Biz de yeni bir versiyon yapmış olduk, umarım genç nesile ulaştırmış oluruz.

Gesi Bağları’ndan sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Kaydettiğimiz birkaç cover parça var ama YouTube kanalından mı yayınlarız yoksa tekli olarak mı çıkarlar henüz belli değil. Uzun süredir yayınlanmayı bekleyen 2 adet de bestemiz var. Mart ayı sonunda bir tanesi yayınlanacak. Bu yeni şarkıların farklı bir özelliği de öncelikle vokal kayıtlarını hamileyken yapmış olmam, Saygın’la bebek bekliyoruz. Önümüzdeki ay geliyor hayırlısıyla… İkinci olarak Bilge Nila Band olarak sahne aldığım arkadaşlarımla yapıldı kayıtlar, tamamen grup kimyasında oldu. Gitar, klavye Saygın Çelebi; davul Sinan Keçeci ve bas gitar Burak Erdemir tarafından çalındı. Burak da şimdi askerlikte gün sayıyor. Pandemide hamilelik ve askerlik süreçlerini yaşamış olduk. Ek olarak kayıt, mix ve mastering sevgili arkadaşımız Abdulkadir Çığşar tarafından yapıldı, o da ortağıyla Kadıköy’de Blue Note stüdyosunun yerinde Jeremy kayıt ve prova stüdyosunu açmak üzere…

Sercan da aynı şekilde Avrupa Müzik ile yoluna devam ederek, sözü ve müziği kendisine, düzenlemesi Anıl Bayer’e ait olan “Gözlerinin Kahvesi”ni dinleyicilerle buluşturdu. 

Gözlerinin Kahvesi’nin oluşum süreci nasıl gelişti, düzenlemeyi birlikte yaptığınız Anıl Bayer ile yollarınız nasıl kesişti ve şarkıyla ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Öncelikle Gözlerinin Kahvesi, benim çok eskiden yazdığım bir parçam. İlk yazdığım parçalardan diyebilirim. Hikayesi benim için güzel olan özel bir parça. Anıl Bayer’le dostluğumuz çok eskiye dayanıyor. Birlikte sahneler aldık, parçalar yazdık, besteledik. Anıl ile olan güzel dostluğum ve özel bir parçada birlikte çalışmamız böyle güzel bir iş ortaya çıkarttı. Şarkı ile ilgili güzel geri dönüşler alıyoruz. Dinleyenler şarkı sözlerinde kendilerinden de bir şeyler bulduklarını ve hissettiklerini söylüyorlar. Bu da bizi motive ve mutlu ediyor.

Bununla birlikte Melih Bora yönetiminde bir klip de çektiniz. Melih Bora ile yollarınız nasıl kesişti, klibin oluşum süreci nasıl gelişti ve klip ile ilgili nasıl geri dönüşler aldınız?

-Melih Bora ile yollarımız eski Edebiyat öğretmenim olan Ünal Koloğlu sayesinde kesişti, Ünal hocam aynı zamanda Aşkına Muhtaç isimli parçamın klibinin senaryo yazarı. Klipte güzel bir manzarada, grup eşliğinde çalıp söylemek istedik. Dinleyenler klibin şarkıya yakıştığını ve güzel bir klip olduğunu söylüyorlar.

Gözlerinin Kahvesi’nden sonra yapmayı düşündüğünüz çalışmalar var mı?

-Şu an sıradaki “Çok Zor” isimli parçamın stüdyo kayıtlarına girdik. Klip senaryosunu da hazırlıyoruz. Aynı “Aşkına Muhtaç” şarkısının klibi gibi hikayesi olan bir klip tasarlıyoruz. Şarkıyı Mart ayı içerisinde çıkartmayı düşünüyoruz bir aksilik olmazsa.

Bilge Nila ve Sercan’a bu mini-röportajlar için teşekkür ediyorum. İki sanatçıyla bir önceki çalışmalarında yaptığım röportajları aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz.

Emre Siyahoğlu

Her şey müzikle başladıysa da bir yandan sinema meraklısıydı, bir ara edebiyata yöneldi, sonra yine müziğe döndü ve şimdi her üç alanda da yazılarını Bi'Kuble'de paylaşıyor.

Yorum Ekle

Yorum Yap