Müzik

Akdağ’dan yılların birikimiyle köklerine içten bir selam : Şenol Akdağ – Bêvengiya Astaru…

Şenol Akdağ… Müzikte uzun yılları geride bırakan ve 1996’dan 2005’e kadar Grup Munzur’da yer alarak pek çok sevilen albüme imza atan Dersim’li Akdağ, zaman içinde Zazaca / Kırmancki ağırlıklı çalışmalar yaptı ve ilk albümü “Payiz”i 2015 yılında Kom Müzik etiketiyle yayınladı. Şimdi ise Akdağ, yeni albümünü Kalan Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu : Bêvengiya Astaru (Yıldızların Sessizliği)…

Ütopya stüdyosunda kaydedilen albümün düzenlemeleri Ramazan Şirin’e aitken kayıt-mix ve dijital master aşamaları ise Ayhan Orhuntaş imzası taşıyor.

Albüm, Akdağ’ın Ali Abbas Altun kaynaklığında derlediği Dede Seyid Abbas eseri  “Merge” ile açılıyor. Sertaç Şanlı’nın perküsyonları ve Ayhan Orhuntaş’ın gitarının öne çıktığı eserde Ufuk Coşkun’un bağlaması ve Levent Canen’in bası da Akdağ’ın çift sesiyle eseri canlı tutuyor. Elektronikler de eseri destekliyor. Son kısımdaki ortam sesleri de eseri tamamlıyor. Ardından Cemal Sarı eseri “Yare” Elektronik perküsyonlar ve klavye fonun Ufuk Coşkun’un bağlama solosuna uyumuyla başlayan eserde Orhuntaş’ın elektro ve akustik gitarı, Cihan Erdoğan’ın davuluyla birlikte esere yer yer Rock tınılar da katıyor. Orta kısımda Coşkun’un bağlama solosu, klavye yaylılar ile eseri güçlendiriyor. Son kısımda Akdağ’ın geri vokalleri başarılı.

Sırada, Ferhat Tunç’un Marşlar ve Ağıtlar albümünde de yayınlanan eseri “Nazlı Gülüm” var. Şahin Aydın’ın bağlamaları ve Orhuntaş’ın gitarlarıyla dengelenen eserde davul-bas uyumu da eseri destekliyor. Akdağ’ın geri vokalleri de eseri güçlendiriyor. Son kısımda Orhuntaş’ın elektro solosu başarılı. Ardından albüme ismini veren Akdağ eseri “Bevengiya Astaru” Murteza Tunç’un mey solosu, perküsyon ve klavye fonun Zazaca vokal kesitleriyle başlayan eserde Orhuntaş’ın gitarları ve Erdoğan’ın davulu da esere Rock tınılar katarken Canen’in bası da eseri güçlendiriyor. Coşkun’un bağlaması da orta kısımda dahil oluyor. Son kısımda Buket Şimşek’in geri vokali ve flüt eklemeleri eserin duygusunu destekliyor.

Sıradaki eser, Muhlis Akarsu eseri “Yokluk Beni Mecbur Etti”  Davul-mey-perküsyon uyumuyla başlayan eserde gitarlar ve Aydın’ın bağlamaları eserin duygulu yapısını güçlendiriyor ve bas ile dengeleniyor. Ardından bir başka Sarı eseri “Dirbetino” Coşkun’un bağlaması ve meyin uyumuyla başlayan eserde gitar-davul-bas uyumu da eserin duygusunu güçlendiriyor.

Son iki eserden ilki Ahmet Can Akyol sözlerine Efkan Şeşen’in unutulmaz bestesi “Sevdacan” gitar-perküsyon-bas uyumuyla başlayan eserde Akdağ, çift ses vokaliyle de eseri dengeliyor. Son eser Hıdır Akyüz eseri “Naz Mekere” klavye fon-mey-perküsyon uyumuyla başlayan eserde Buket Şimşek’in geri vokali de öne çıkıyor ve gitarlarla dengeleniyor. Tunç’un mey-zurna uyumu eseri bağlama-davul ile hareketlendiriyor ve gitar-bas uyumu da son kısımda mey-zurna ile eseri tamamlıyor.

Akdağ, yeni albümüyle yılların birikimiyle köklerine; Dersim’e, ve onu bu günlere getiren özgün müzikselliğine içten bir selam göndererek başarılı bir albüme imza atıyor.