Öncelikle birçok dizi filmdeki şarkılardan sesine aşina olduğumuz ve ilk solo albümü ‘Dizi Müzikleri‘ni 2011 yılında Ada Müzik etiketiyle yayınlayan Eylem Aktaş, bu albümden sonra yine pek çok dizide sesiyle yer almasına rağmen o albümden sonra yeni bir albüm çalışması gelmemişti. Şimdi ise Aktaş‘ı, 7 yıllık bir aradan sonra yine Ada Müzik etiketiyle yeni bir albümde dinliyoruz : Özlem…
Albüm, daha önce pek çok sanatçıdan severek dinlediğimiz Türk Sanat Müziği, Aranjman ve Tango gibi türleri içeren 10 şarkıdan oluşuyor. Bu bakımdan tam bir ‘nostalji’ albümü diyebiliriz. Albümdeki tüm düzenlemeler, aynı zamanda TRT İstanbul Radyosu Hafif Müzik ve Caz Orkestrası‘nda gitarıyla yer alan önemli caz gitaristlerimizden Cem Tuncer‘e ait. Ancak albümü diğer ‘nostalji’ albümlerinden farklı bir yere koyan harika bir özelliği var : Tuncer’in düzenlemeleri, eserleri yer yer Jazz, Tango formlarına büründürerek eserleri dinleyicinin yeniden keşfetmesini sağlıyor.
İlk eser, Hicaz makamında bir Anonim eser; ‘Ada Sahilleri‘… Ancak eser başladığında görüyoruz ki; tüm albümde de görülecek olan bir farklı hava hakim. Genco Arı‘nın başarılı klavye girişiyle tam bir Jazz eseri gibi başlıyor, sonrasında bildiğimiz Alaturka haline de dönüyor ve bu bakımdan dinleyiciye güzel bir sürpriz oluyor.
İkinci eser; Nihavend makamında bir Mehmet Gökkaya & Erol Sayan eseri; ‘Kalbe Dolan O İlk Bakış‘ Cengiz Ercümer‘in perküsyonu ve Göksel Kartal‘ın kanununun ön planda olduğu bir çalışma ve sondaki Jazz solo ile yine o Jazz havaya dönüyor ve yine başarılı bir yeniden yorumlama ortaya çıkıyor.
Üçüncü eser ise Anonim bir Selanik türküsü; ‘Bir Fırtına Tuttu Bizi‘. Eser, Derya Türkan‘ın kendine has başarılı kemençe solosuyla başlıyor ve Ercüment Orkut‘un klavyesi, Hüseyin Pulant‘ın klarnetinin yanında Cem Tuncer gitarıyla da eseri başka bir güzel hale getiriyor.
Dördüncü eser ise tam bir Jazz başlangıç ile başlıyor. Neveser Kökdeş‘in Hicazkar klasiği ‘Gül Dalında Öten Bülbülün Olsam‘ Ediz Hafızoğlu‘nun albüme hakim olan başarılı davul eşliği ve Tenor saxta Engin Recepoğulları ve gitarda Cem Tuncer‘in yanında orta kısımda Kartal‘ın kanunu ve Özlem Arslan ile Özge Öz‘ün vokalleri ile albümün öne çıkan yorumlarından biri.
Beşinci eser, Melahat Akan & Fehmi Tokay imzalı bir Buselik eser; ‘Geçti Bahar‘. Derya Türkan‘ın kemençesi ve Seda Subaşı ile Dolunay Erten‘in kemanlarının ön plana çıktığı eserde Arı’nın piyano eşliği de esere güzel bir renk katıyor. ‘Geçti Bahar‘ın ardından bir aranjman eser var : Ülkü Aker‘in Chavero Hektor Roberto bestesi ‘Los Ejes De Mi Caretta’ya yazdığı ve ülkemizde de pek çok sanatı tarafından yorumlanan ‘Gülmek İçin Yaratılmış‘, eserin orijinal tango havasını koruyan bir düzenlemeye sahip, Tuncer‘in gitarı ve Arı‘nın piyanosu öne çıkıyor. Sıradaki eser; Zeki Müren‘in Nihavend makamındaki klasiği olan ‘Bir Demet Yasemen‘ akustik bir havaya sahip, tam bir balad gibi. Tuncer’in gitar solosu çok başarılı ve sanki Zeki Müren‘in 70’lerde Cengiz Coşkuner‘in İspanyol gitarıyla okuduğu akustik çalışmalar gibi bir çalışma ve sonrasında Jazz bir forma dönerek yine başarılı bir yorum oluyor.
Ardından; Eylem Aktaş‘ın sesini belki de çoğumuzun ilk defa duyduğu ve aynı adlı dizinin de yeniden hatırlattığı ‘Hatırla Sevgili‘ ile devam ediyor albüm. Muhlis Sabahattin Ezgi‘nin bu Nihavend klasiğini yeniden Eylem Aktaş yorumuyla ve yine akordeon başlangıcı ile; akordeon eşliğinde Rüstem Mahmudzade harika bir performans sergiliyor ve bu sefer Jazz eklemelerle dinlerken özellikle o Jazz eklemeler eseri daha da güzel bir hale getiriyor.
Amir Ateş‘in Melek Hiç‘in dizelerine bestelediği Muhayyerkürdi ‘Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın‘ eseriyle devam eden albümde Barış Yazıcı‘nın trompet eşliği, Alaturka sazların yanında esere başka bir boyut katıyor. Şaban Gölge‘nin keman solosunun ve Onur Özçağlayan‘ın ud icrasının da eklenmesiyle yine güzel bir çalışma oluyor. Ortadaki Jazz solo da epey başarılı.
Sıradaki eser, Anonim Rumeli Türküsü ‘Evlerinin Önü Handır‘ da yine aynı Alaturka-Jazz havayı vokallerin de desteğiyle başarılı bir şekilde devam ettiriyor ve son kısımdaki Şaban Gölge imzalı keman solo ve Göksel Kartal imzalı Kanun solo da bir atışma halinde ilerliyor. Muallim İsmail Hakkı Bey‘in Acemkürdi eseri ‘Fikrimin İnce Gülü‘nde de piyano ve klarnet ön planda. Arı‘nın piyano solosu yine Jazz havayı koruyor. Son eser ise bir Fehmi Ege tangosu; ‘Mehtaplı Bir Gece‘ gitar ve davul eşliğinin yanında Deniz Yücel‘in viyolası ile güzel bir final oluyor. Bununla birlikte albümde Trombonda Hakan Çimenot ve Viyolonselde Erman İmayhan yer alıyor.
Bununla birlikte; Eylem Aktaş‘ı dinlemeyi özleyenlere harika bir hediye olan bu albüm, Jazz ağırlığı nedeniyle pek çok müzikseverin ilgisiyle karşılaşacak gibi görünüyor.
Başlıkta da yazdığım gibi; Eski bir Türk filmi tadında, bitince devam etsin isteyeceğimiz, tekrar tekrar izleyeceğimiz-dinleyeceğimiz bir albüm.
Yorum Ekle