Müzik

Kadın ozanın müziksel yolculuğunda özel bir durak : Jehan Barbur – Kuzgun’u Uçmak…

Günümüz müziğinin çağdaş bir kadın ozanı olan Jehan Barbur, 2017 haziranında dinleyicilerle buluşturduğu ‘Evim Neresi’ ile yılın kendi alanında en başarılı albümlerinden birine imza atmasının yanı sıra bu albüm, Barbur’un artık daha çok dinleyici kitlesi tarafından bilinmeye başladığı bir albüm olmuştu. 2018 yılı içinde de albümden yeni kliplerini izlediğimiz Barbur, bu sefer bir EP’yi, Eylül ayında yine Ada Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu: ‘Kuzgun’u Uçmak’…

Düzenlemeler, aynı zamanda albümde akustik ve elektrik gitarı ile yer alan; son dönemde pek çok çalışmada ismine rastladığımız başarılı gitarist Eylül Biçer’e ait.

İlk eser, bir Barbur eseri ‘Korkma’ Onur Başkurt’un davulu ve Murat Çopur’un basının birlikteliğiyle başlayan esere Adem Gülşen’in klavyesi de ekleniyor ve Eylül Biçer’in akustik gitarı da eserin altyapısını tamamlıyor.  Orta kısımda Biçer’in elektro solosu öne çıkıyor ve Çopur’un bası ve Başkurt’un davuluyla dengeleniyor ve son kısımda Gülşen’in klavyesi esere 1980’ler tınısı katıyor. Geçen albümdeki sakin hava yerine biraz daha rock altyapılı başlıyor.  

Ardından bir diğer Barbur eseri ‘Başka Biri’ geliyor, Biçer’in akustik gitarı ve Gülşen’in klavyesiyle başlayan eseri Çopur’un bası ve Başkurt’un davulu güçlendiriyor, albümü biraz daha slow hale getiren eserde Barbur’un ara ara çift ses vokali eserin duygulu yapısına katkı sağlıyor. Barbur’un kendine özgü lirik söz yapısıyla yine sevilen Barbur eserlerinden biri olacaktır. 

Albüm, Barbur için iki özel insan; ölümsüz şair Behçet Necatigil’in dizeleri, Barbur’un aynı zamanda prodüktörlüğünü üstlendiği ‘Morüyalar’ albümünün sahibi başarılı sanatçı Fırat Tanış’ın bestesiyle oluşan ‘Solgun Bir Gül Dokununca’ ile devam ediyor. Biçer’in akustik gitarıyla başlayan eserde Barbur’un sesindeki ekolar esere güzel bir tını katıyor ve Biçer’in elektrosu da esere dahil olarak eserin duygusunu destekliyor. Orta kısımda Gülşen’in piyanosu ve Çopur’un bası da dahil oluyor. Tanış’ın bestesi, bu şiiri seven kitleyi de gülümsetecek denli başarılı ve Barbur’un yorumuyla devleşiyor. Gülşen’in piyanosu yer yer öne çıkıyor. 

Son eser ise bir yeniden yorumlama; Cem Karaca’nın Cahit Berkay ve Uğur Dikmen ile 1990 yılında dinleyicilerle buluşturduğu ‘Yiyin Efendiler’ albümünden bir eser, sözleri Karaca’ya, müziği usta müzisyenlerden Volkan Başaran’a ait ‘Kirlenmiş Çığlık’ da ise Can Bonomo, eserin konuğu olarak Barbur ile düet yapıyor. Gülşen’in klavyesinin öne çıkarak başladığı esere Biçer’in elektrosu da ekleniyor ve bas-davul uyumu devam ediyor. Önce Bonomo’nun dahil olduğu esere nakarat kısmında Barbur da dahil oluyor. Orta kısımda Biçer’in elektro solosu öne çıkıyor ve Başaran’ın bestesindeki Rock armonisini başarılı bir şekilde ortaya çıkarıyor. Son kısımda Gülşen’in piyanosu öne çıkıyor. Her iki sanatçı da uyumlu bir düet performansı gerçekleştiriyor ve Biçer’in elektrosu altyapıyı tamamlıyor ve son kısımda Gülşen’in klavyesi, esere güzel bir final oluyor.

Biçer’in düzenlemeleri, Barbur müziğinin tınılarına daha sert tınılar getirerek eserlerin duygulu yapısını farklı ve başarılı bir şekilde öne çıkarmış. Bununla birlikte Barbur’un Tanış’ın eseriyle yakaladığı uyum ve Kirlenmiş Çığlık’daki ekipçe çıkan başarılı çalışmayı da kattığımızda bu EP, Barbur’un albümlerle sürdürdüğü müziksel yolculuğunda özel bir durak oluyor.