2016 yılında ilk albümü ‘Mozaik’ ile tanıdığımız Zeynep Bakşi Karatağ, 1.5 yıllık bir aradan sonra, Kalan Müzik etiketiyle ikinci albümünü dinleyicilerle buluşturdu : ‘Usulca’… Aranjeler ilk albümde olduğu gibi Zeynep Bakşi Karatağ’ın eşi Murat Karatağ’a ait. Bununla birlikte usta bir müzisyen kadrosu var albümde.
İlk eser, Karacaoğlan’ın dizelerine bir Murat Karatağ bestesi; ‘Sardır Beni’ Murat Karatağ’ın akustik ve elektro gitar eşlikleri ve vokali ile öne çıkıyor. Klavye ve yaylı kullanımı da altyapıyı tamamlıyor. ‘Mozaik’ albümünü sevenler için de yeni bir albüm için güzel bir başlangıç eseri.
İkinci eser ise başarılı Rap sanatçısı Onur Dursun ile (Ozbi) bir Muhlis Akarsu klasiği, ‘Sen Tabibsin Saramassın Yaramı’ eserdeki synth kullanımı eseri tam bir Rap eseri gibi başlatıyor, bağlamanın da girmesiyle güzel bir sentez oluşturulmuş. Ozbi’nin yazdığı Rap sözler de eserin bütünlüğüne yeni bir boyut katıyor. Sevilen bir esere bir yandan güncel bir altyapı kullanıp diğer yandan bunu tam ayarında yapmanın zorlukları vardır ve bu eserde bu zorlukların aşıldığı görülebiliyor, bu bakımdan da albümün öne çıkan eserlerinden biri. Ardından Ahmet Aslan ile bir düet geliyor : ‘Gökyüzünde Bölük Bölük Turnalar’ Engin Arslan’ın özellikle cura ve bağlama eşliğinin ön plana çıktığı ve Abbas Karacan’ın perküsyonu ile Murat Karatağ’ın elektro gitarının uyumlu olduğu bir eser. Aynı zamanda Aslan ile Karatağ da düet olarak güzel bir uyum yakalıyorlar.
Dördüncü eser ise, Yalçın Tura’nın önce Yılmaz Güney’in klasikleşen ‘Umutsuzlar’ filmi için yaptığı müziğe ilerleyen zamanlarda söz yazdığı hali olan ‘Umutsuz’ var. Akustik gitar ve yaylıların buluşumu eserdeki duyguyu güzel yansıtıyor. Cihan Tanrıverdi’nin elektro gitarı orta kısımdan itibaren başarılı bir şekilde ön plana çıkıyor. Albümün en başarılı çalışmalarından biri. Sıradaki eser, Dertli Kemter’in deyişi ‘Gül Yüzlü Sultanım’ Jürgen Müller’in elektro gitarının ön plana çıktığı ve -özellikle son kısımda ön plana çıkan- klavyenin de bateriyle altyapıyı tamamladığı bir akustik yorum olmuş. Umut Altınçağ’ın vokali de esere güzel bir renk katıyor ve gerçek anlamda esere yeni boyut katan bir ‘yeniden yorumlama’ olmuş.
Altıncı eser, Karacaoğlan’ın dizelerine Murat Karatağ bestesi olan ‘Yol Ayrı Düştü’ albümdeki bir yandan rock tınıları da devam ettiriyor; bu bakımdan elektro gitarda ve vokalde Murat Karatağ başarılı bir performans sergiliyor ve klavye eşlikleri dinleyiciyi sanki 1970’li yıllara götürüyor.. Sırada ise bir Grup Yorum klasiği var; ‘Uğurlama’, İbrahim Karaca’nın sözlerine Grup Yorum bestesi olan eserde Hüseyin Kemancı’nın kemanı ve klavyenin uyumuyla Zeynep Bakşi Karatağ’ın başarılı yorumuyla yine başarılı bir yeniden yorumlama olmuş. Murat Karatağ’ın elektro gitarı da esere orta kısımdan itibaren güzel bir renk katıyor.
Sekizinci eser, sözleri Zeynep Bakşi Karatağ’a, müziği Murat Karatağ’a ait bir eser geliyor; ‘Kaçma’ klavyenin ön planda olduğu, bu bakımdan yine eskilere götüren efektler içeren ve biraz daha disko bir altyapıya sahip olan; fakat bu altyapıyı da abartıya kaçmadan esere bir renk olarak kullanan bir eser ve albümün en farklı çalışması. Sıradaki eser; Ahmet Aslan ile ikinci düet, ‘Odam Kireç Tutmuyor’ Eserde Engin Arslan, bağlama, cura ve yaylı tamburu ile başarılı bir performans sergiliyor. Perküsyonda Abbas Karacan da eserin altyapısını tamamlıyor.
Onuncu eser, bir Aşık Veysel Şatıroğlu klasiği ; ‘Ben Gidersem Sazım Sen Kal Dünyada’ Engin Arslan’ın bağlama ve kopuzunun yanında, Kemal Dinç’in vokali ile birlikte, bateri ve klavye kullanımının soul bir hava kattığı bir yorumlama ve esere yine güzel bir şekilde yeni bir boyut katmayı başarıyor. Son eser; bir Zazaca anonim eser (kaynak kişi : Sait Bakşi) ve önceki eserlerde vokal olarak da duyduğumuz Umut Altınçağ ile bir düet; ‘Ere Xora’ Engin Arslan’ın bağlama ve kopuzunun yaylıyla bütünleştiği bir eser, Kemal Dinç’in vokali bir önceki eserdeki gibi esere ayrı bir boyut katıyor ve albüm için güzel bir son oluyor. Albümü CD’den dinleyenler için albüm burada bitiyor ancak dijital platformlardan dinleyenler için bu eserin ardından son bir eser daha var: Dadaloğlu’nun dizelerinden Efkan Şeşen’in bestelediği, Şeşen’in unutulmaz bestelerinden biri, ‘Ölürüz De’ çelloda Özer Arkun, yaylı tamburda Engin Arslan’ın yanında elektro gitarda (özellikle orta kısımda) Jürgen Müller ön plana çıkıyor. Ayrıca albümde Perküsyon, Çello, Keman, Bağlama, Cura ve Yaylı Tanbur kayıtlarını yine başarılı bir müzisyen Onur Özçelik üstlenmiş.
Umudu olan bir albüm demiştim başlıkta; ‘Umutsuz’ eserine de selam ederek; çünkü umut ediyor yeni denemeler ile birlikte; türküleri ve aşıkları hem kendi eserleri hem de yeni bestelerle yaşatmak adına…
Yorum Ekle