Müzik

Umutlara gizlenen düşlerin albümü : Hakan Kenarda – Vasl & Fasl…

2018 yılı, sözlü çalışmaların yanında enstrümantal albümlerin ve daha doğrusu enstrümantal yeni bestelerin pek çok albüm ile dinleyiciyle buluştuğu bir yıl oldu şimdiden. Bu çalışmalardan birisi, başarılı kanun sanatçısı Hakan Kenarda’nın Ahenk Müzik etiketiyle dinleyicilerle buluşturduğu ‘Vasl & Fasl’…

Tüm eserlerin Hakan Kenarda’ya ait olduğu albümün aranjesi ve mixi, Necati Pala’ya ait. Albüm, orkestra bakımından da epey kalabalık bir kadroya sahip.

İlk eser ‘Yaz Yağmuru’ Pala’nın piyanosu ve Kutsi Soner Kenarda’nın kemanı ile başlıyor, ardından Pala’nın akustik gitar solosunun yanında Osman Kenarda’nın tanburu ve neyi de esere ayrı bir renk katıyor. Orta kısımda Tolga Sop’un klarneti başarılı. Sonrasında Hakan Kenarda’nın kanunu ve Osman Kenarda’nın ney solosunun uyumu eseri güçlendiriyor. Son kısımda Sadık İmrak da klasik kemençesiyle esere dahil oluyor ve hızlanan eserde Hakan Kenarda, kanunu ile ön plana çıkıyor ve Pala’nın piyanosu ile bir nevi atışma halinde başarılı bir performans sergiliyorlar ve eser, yağmur sesleri ile ilk kısma geri dönüyor. Albüm için güzel bir açılış eseri. Ardından ‘Tutku’ Pala’nın klavyesinin yanında Hakan Kenarda’nın kanunu ve Pala’nın gitarının da eklenmesiyle başlıyor, Osman Kenarda’nın neyi de esere dahil oluyor. Orta kısımda Sop’un klarneti eserin duygulu havasına ayrı bir boyut katıyor.

Üçüncü eser ‘Son Vals’ Hakan Kenarda’nın kanununun yanında Osman Kenarda’nın tanbur ve neyinin ön plana çıktığı, Barış Ergen’in bas gitarıyla altyapıyı desteklediği, orta kısımdan itibaren Osman Kenarda’nın buzuki solosunun da esere ayrı bir renk kattığı bir çalışma. Ayrıca Pala’nın piyanosu da altyapıyı tamamlıyor. Ardından ‘Aşk-ı İstanbul’ Osman Kenarda’nın ritmi ve Pala’nın akustik gitarı ile başlayan, Hakan Kenarda’nın kanununun dahil olmasıyla birlikte Osman Kenarda’nın neyi ve tanburu ile de eseri güçlendirdiği bir çalışma, orta kısımda İmrak’ın klasik kemençesi de esere güzel bir katkı sağlıyor, son kısımda ise Sop’un klarneti ve Pala’nın piyanosunun bütünleştiği kısım, sanki İstanbul’a duyulan aşkı anlatır gibi duygulu… Albümün öne çıkan eserlerinden birisi.

Beşinci eser ‘Alhambra’ Pala’nın akustik gitarının yanında Caner Ekmekçi ve Ekrem Güreler’in klasik gitarlarının da yer aldığı, hemen ardından Hakan Kenarda’nın kanunu ve Osman Kenarda’nın neyinin de eklendiği, isimden de anlaşılacağı üzere o İspanyolvari havayı da Osman Kenarda’nın ritmiyle başarılı bir şekilde sağladığı, öne çıkan bir çalışma. Ardından ‘Kanun Doğaçlama’ ile Hakan Kenarda’yı kanun solosu ile dinliyoruz. Akustik yapısıyla albüme orkestrasyonlu eserlerin ardından bir nevi soluk aldıran bir çalışma.

Yedinci eser ‘Düşlerim’ Pala’nın piyanosu ve Kutsi Soner Kenarda’nın kemanına Cavit Gazigil’in başarılı akordeon eşliğinin de eklenmesi ile birlikte, Osman Kenarda da neyi, tanburu ve lavtasıyla esere dahil oluyor. Orta kısımda Pala’nın klavyesi de esere masalsı ve epik bir hava katıyor. Ardından ‘Döngü’ eserinde Pala’nın klavyesi yine aynı epik ve destansı havayı devam ettiriyor. Sonrasında Hakan Kenarda’nın kanunu ve Osman Kenarda’nın bendiri dahil oluyor. Orta kısımda Osman Kenarda bu sefer ney solosuyla ön plana çıkıyor ve Pala’nın klavyesi ile eser daha sakin bir havaya bürünüyor.

Dokuzuncu eser ‘Yel’ Pala’nın piyanosu ve Osman Kenarda’nın ritmiyle açılıyor, ardından Hakan Kenarda’nın kanunu ve Sop’un klarneti de dahil olunca eserin altyapısı tamamlanıyor. Orta kısımda Osman Kenarda neyi ve tanburuyla da yer alıyor. Albümde öne çıkan başarılı bestelerden biri. Son eser ‘Güz Ayrılığı’ Pala’nın klavye ve elektronik ritmiyle başlıyor, ardından Hakan Kenarda’nın kanunu ve Osman Kenarda’nın ritmi, tanburu ve neyi sırasıyla dahil olarak eseri güçlendiriyor. Ayrıca Barış Ergen’in bas gitarı da esere rock tınılar katıyor, orta kısımda Sop’un klarnet solosu başarılı. Ardından Osman Kenarda bu sefer sırasıyla buzuki ve neyiyle dahil oluyor. İlk eser ‘Yaz Yağmuru’ iken, son eser de ‘Güz Ayrılığı’ oluyor… Tıpkı hüzünlü biten bir hikaye gibi, albüme güzel bir final oluyor.

Başlıkta umutlara gizlenen düşlerin albümü dedim, Kenarda’nın albüm kartonetinde ‘Düşlerim’ şarkısı için yazdığı açıklamadan esinlenerek; Kenarda’nın kanununun yanında özellikle bestecilikte, Pala’nın da aranjedeki başarısının gözlemlenebileceği, dinleyiciyi her eserle başka bir düş dünyasına götürecek, kendi alanında yılın en özgün ve başarılı albümlerinden biri.